Türkiye’de basın özgürlüğü tavan yaptı(!)
Ülkeyi yönetenlerin iddiası bu!
Gel gör ki cezaevlerindeki gazeteci sayısı açısından ilk sıralardayız.
Bu da basın özgürlüğünün nimetlerinden(!) olsa gerek…
Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında da bildiğim kadarıyla 184 ülke arasında 153. sıraya geriledik.
Kimselerin sesi çıkmıyor.
Bizim mesleğin özelliğidir.
Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranırız.
Zaten öyle bir derdimiz de yok.
Toplumsal görevimizi yerine getirelim yeter.
Bu nedenle son yıllarda medya dizaynı/şekillendirmesi aldı başını gitti.
İktidar Havuz Medyası’nı yaratarak sıkıntıyı aştığını zannediyor!
Eleştirenlere hemen damga vuruluyor.
Ya vatan hainisin ya da terörist.
Yani İktidarı eleştirdin mi “tu kakasın!”…
Dahası, hakkında soruşturma açılmadan, tutuklanacağın yazılıyor.
Tıpkı, son olarak genç gazeteciler ve Müyesser Yıldız’ın tutuklanması gibi.
Bu baskılardan yerel medya da fazlasıyla nasibini almaya başladı.
Özellikle günlük yayınlar yaşamak için devlete muhtaç.
Resmi ilan almak zorunda.
Madem ki resmi ilan alacaksın, o zaman bazı şeylere katlanacaksın!
Yoksa pat diye ilanın kesilebilir.
Kimi kime şikayet edeceksin!
İktidar bunu yapar da diğer partiler yapmaz mı?
Onlar da abonelik veya ilanlarla seni yola getirmeye çalışır.
Özellikle bu iş belediyelerde tavan yaptı.
Bunda da Belediye Basın Daire başkanları/müdürlerinin payı büyük…
İstiyorlar ki tüm gazete/televizyonlar başkanlarını aklasın, paklasın ve güzelce yağlasın.
Bunun için özel ekip bile kurmuşlar.
Sürekli başkanın gölgesindeler!
Hepsi de yıkama yağlamayı çok iyi biliyor.
Sonra da mamasını alıyor!
Yağcılık, yalakalık zirve yaptı.
Aslında millet olarak pof pohlanmayı çok seviyoruz.
Hafta sonu Çanakkale’de yayınlanan Çan’ın Sesi adlı gazete bu olaylara isyan etmiş.
Çan'ın Sesi, politikacıları “Ti”ye alan ironik bir ilk sayfaya imza atmış…
Sayfada, “Çok yaşa CHP, Varol AKP, Alkışlar MHP’ye, İYİ Parti büyüksün, MHP’li başkan çok süper, bravo CHP’li başkan, efsane AKP’li başkan, bu vekil bir harika dostum” ifadeleri yer aldı.
Onu Sakarya’da Adapazarı Akşam Haberleri adlı bir yerel gazete izledi.
Mersin’de de yerel gazetelerin durumları pek farklı değil.
Kimse gazetecinin eleştirisinden ders çıkarmak istemiyor.
Çünkü onlara göre eleştirenler karşı saf da!
Nasıl olsa onların paralı kalemşörleri var!
Öyle bir yazıyorlar ki, hepsi şaşırıyor!
Ver gazı ver gazı hesabı.
Bu kez mürit değil gazeteci uçuruyor!
Her şeyin bir bedeli var!
Bu bedel cebinden çıkmadığına göre mesele yok.