Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize en büyük emanetidir CUMHURİYET.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 96. Yılını yarın coşkuyla kutlayacağız.
Dört yıl sonra Cumhuriyetin 100. Yılı …
Türkiye asırlık devlet olacak.
Tabi ki Osmanlı’nın devamıyız.
Ama, Osmanlı’nın nasıl yıkıldığını/yok olduğunu çok iyi biliyoruz.
Atatürk, silah arkadaşları ve kahraman Türk Ulusu olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti diye bir devletin olmayacağını da unutmamak gerek.
Cumhuriyete daha çok sahip çıkmak zorunda olduğumuz bir dönemden geçiyoruz.
Cumhuriyeti inkar edenlerin ve karşı olanların sayısı ne yazık ki küçümsenemez.
Cumhuriyetin her türlü kazanımlarından sonuna kadar yararlanan örümcek kafalılar, Cumhuriyeti yok hükmünde saymak istese de bu emellerine hiçbir zaman ulaşamayacak.
Üzülerek gözlemlemekteyiz ki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları adeta kuşa döndü.
Aslında, kutlamaktan çok yasak savmaya.
Bu da yetmemiş olacak ki Cumhuriyet Resepsiyonlarının adını değiştirdiler.
Bilirsiniz 29 Ekim’de Ankara’da Cumhurbaşkanı, illerde de valiler Cumhuriyet Resepsiyonu verir.
Cuma günü bazı gazetelerde gördüm haberi.
“29 Ekim ve 30 Ağustos düzenlemesi” başlığıyla.
Ulusal ve Resmi Bayramlar Kutlama Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmış.
Cumhuriyet Bayramı ve 30 Ağustos’ta verilen resepsiyonların adı Kabul Töreni olmuş.
Demek ki Resepsiyon sözü sakıncalı.
Belli ki resepsiyon denince bazılarınım aklına içki geliyor.
Dervişin fikri neyse zikri de odur!
Zaten son yıllarda resepsiyonlarda, “millet dinden imandan çıkmasın” diye olsa gerek gül suyu vermeye başladılar.
Hayret ki hayret!
Gelinen nokta, son 17 yıldır Türkiye’yi yöneten zihniyetin ürünüdür!
Ama, kimse endişelenmesin!
Yurdum insanı, yüz değil bin yıl geçse de Cumhuriyet’e sahip çıkacaktır!
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıktığı gibi…
Unutmadık, AKP İktidara geldikten sonra Cumhuriyetin 100. Yılı için büyük hedefler koymuştu.
Ballı kaymaklı bir hedef.
Türkiye 2023’te Dünyanın ilk 10 ülkesi arasında olacaktı.
Kişi başı gelir 20-25 bin Dolara çıkacak, hep beraber dolarla oynayacaktık.
Demokrasi tavan yapacak, herkes düşüncesini özgürce haykırabilecekti.
Bırakın haykırmayı, kısık sesle söyleyenlerin bile içeri tıkıldığına tanık olduk.
Saymaya devam etsem, sonu gelmez hedeflerin.
Tabi ki söylemekle olmuyor.
Yani, lafla peynir gemisi yürümüyor!
Önemli olan bunları eyleme geçirebilmek.
Cumhuriyet’in 96. Yılı’nda durum ortada.
20 Bin dolar ve üstünden vazgeçtik...
Kişi başı GSMG 10 bin Doların altına indi.
Resmi işsizlik ise yüzde 15’lere dayandı.
Bu olumsuzluklar Cumhuriyetin değil, bu ülkeyi yönetemeyenlerin suçudur.
Unutmayacağız ve unutturmayacağız!
Cumhuriyet varsa biz varız!
Sözün Özü;
Yarın Cumhuriyet’in 96. Yılı’nı inanç ve coşkuyla kutlayalım.
Onların Kabul Töreni dönemli değil.
Bir çok STK Cumhuriyet Resepsiyonu ve Cumhuriyet Balosu düzenliyor.
Biz de oralarda coşarız.
Yaşasın CUMHURİYET, yaşasın Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük ATATÜRK…
Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun…