Yeni Milat’la birlikte normalleşme süreci başladı.
Halkımız her şeye çabuk uyum gösterir.
Ama yasaklara ama özgürlüklere.
Bu nedenle normalleşme bir günde oldu bitti!
Ne üç aydır yaşanan sıkıntılar anımsandı ne de korona belasının kayıpları.
Cumburlop yeni düzene pardon eski düzene döndük.
Caddelerde, AVM’lerde, toplu taşıma araçlarında dört ay öncesi gibi sarmaş dolaş geziyoruz.
Eeee nasıl olsa yurdum insanı afsunludur!
Ne zamanki kafası duvara vuracak o zaman aklı başına gelir!
Pandemi günlerinde yaşanan sıkıntılar belli.
Sağlıktan ekonomiye kadar her alanda zor günler geçirdik.
Aslında 2020’nin ilk altı ayı tam bir kabus gibiydi.
İkinci altı ayda Allah korusun!
Mutlak bunun acısı çıkacaktır.
Ama, bu zor günlerden güzel günlere geçmek hepimizin elinde.
Özellikle de bu ülkeyi yönetenlere veya yönettiğini sananlara büyük sorumluluk düşüyor.
Bundan sonra herkes kolları sıvayacak.
Koronalı günlerin hasarını en kısa sürede onarmak için.
Bu bağlamda yerel yönetimlere de büyük görev düşüyor.
Koronalı günlerde sosyal projeler tavan yaptı.
Mutlak devam edecek bölümleri vardır.
Ancak, bundan sonraki günlerde Mersin’in çözüm bekleyen sorunları için somut projelere ihtiyacı var.
Ankara’dan fazla umutlu değilim.
Yılan hikayesine dönen yatırımları yazmaktan ben bile bıktım.
Artık tamamlanacağına da inanmıyorum!
Bu nedenle umut yerel yönetimlerde.
Başta Büyükşehir olmak üzere tüm ilçe belediyelerinin yapacakları çok iş var.
Sözüm tüm belediye başkanlarınadır.
Kimse koronalı günlerin arkasına sığınmasın!
Seçim öncesi gündeme getirdikleri projeleri yapma uğraşı içine girsin.
Ki, Mersinliye en iyi hizmeti götürebilsin.
Mersin ve Mersinli her şeyin en iyisine layıktır.
Gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, gerekse ilçe belediye başkanları bunu yapacak bilgi birikimine sahiptir.
Yeter ki ekipleri iyi olsun!
Son 5 ayı saymazsan topu topu 40 ay var hizmet ve projeler için.
İhale süreçleri de işin içine girdi mi zaman iyice azalır.
Benimkisi yalnızca bir anımsatma!
Mersin çok özel ve güzel bir kenttir!
Bu kentte yaşamak başlı başına bir ayrılacaktır.
Hele hele yöneticilik lütuftur!
Yeter ki yönetenler bunun farkına varsın.
Ama belediye başkanları, ama STK başkanları fark etmez!
Ve de Mersin’e ihanet eden bir daha iflah olmaz!
Gelin el ele verelim ve de Mersin’e sahip çıkalım.
Herkes eteğindeki taşı döksün!
Ki, kimin neyi var görelim!
“Sen-ben” demeyi bırakıp yalnızca “BİZ” diyelim!
Artık, boşa zaman geçirmeden kolları sıvayalım!