Böyle başlardı şiir..
“Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan..”
Ve devam eder giderdi.
Bu şiir okunurken ayrı bir heyecan yaşardık.
Mutlu olurduk.
Ne de olsa Dünyada Çocuk Bayramı olan tek ülkeydik..
Büyük Atatürk’ün Çocuklara armağan ettiği büyük bayramı kutlardık.
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı..
100. yılını kutluyoruz.
Ama, sokaklarda değil evlerimizde…
Pencereden dışarıya özlemle bakarak..
Koronalı günlerden geçiyoruz.
Bu gibi olağan üstü dönemlerde fazla söyleyecek söz yok.
Ama, yalnız bugün mü?
Kaç yıldır tırpanladılar bayramları.
Ulusal Bayramlar Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi ve onur günleridir..
Ta ki AKP’nin iktidara gelip, yerini sağlamlaştırıncaya dek!..
Sonrasındaki gelişmeleri çok iyi biliyorsunuz ve biliyoruz!
Zamanla bayram kutlamaları kuşa çevrildi.
Göstermelik törenler yapıldı.
Sonrasında da değişik bahanelerle bayram kutlamalarına yasak geldi!
Yasaklara ses çıkarmadık!
Ne de olsa yasalara saygılı bir ulusuz!
Dahası, 23 Nisan’ı çocuklara çok görmelerine göz yumduk.
“Nerede o eski bayramlar” diyerek kendimizi avuttuk.
Bugün 23 Nisan.
Hem de 100. Yılı…
Bu kez neşeli değiliz.
Ne çocuklar ne de büyükler.
Nedeni belli.
TBMM’nin bugünkü durumu ortada.
100. yılında neredeyse işlevi olmayan bir Meclis.
Çünkü, yıllarca Başkanlık diye bastıranlar muradına erdi.
Kabul edelim etmeyelim, gerçek budur!
Zaten son yıllarda TBMM, milletin meclisi olma ruhunu yitirmiş, adeta Bay Başkan’ın Meclisi haline gelmişti.
Başkandır ne yapsa yeridir!
Sözün Özü;
100. Yılı kutlamak daha bir anlamlı olmalıydı.
Çocuklarımız Türkiye’nin aydınlık geleceğidir!
Onları Atatürk sevgisiyle büyütmek ve demokrasi kültürünü aşılamak ta bizim öncelikli görevimizdir.
Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara armağan ederken mutlak bir bildiği vardı.
Hepimiz bunun farkındayız.
Bu kez 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı buruk ta kutlasak, gelecekte bu burukluk yerini neşeye ve coşkuya bırakacaktır.
Yeter ki umudumuzu yitirmeyelim...
Ve de Nazım Üstadın şiiriyle kutlayalım 23 Nisan’ı…
DÜNYAYI VERELİM ÇOCUKLARA
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler