Orman arazisine girip binbeşyüzden fazla ağacı kesen adam önce tutuklandı sonra serbest bırakıldı.
Sorular cevapsız kaldı.
Adalet ise uzak.
Tek başına bir adam.
Binbeşyüz küsür koca ağaç.
Bir kaç günde nasıl kesilebilir?.
Öğrenemedik.
Kıyımda başka kişiler de olabilirmiydi?.
Öğrenemedik.
Hesabı neydi?.
öğrenemedik.
Arkasında birileri varmıydı?.
Öğrenemedik.
Koruyanlar varmıydı?.
Öğrenemedik.
Oysa;
Vicdanlarımızda gayet iyi biliyoruz ki tek başına yapılabilecek bir iş değil.
Başka kişilerin olmaması imkansız.
Hesabın rant olduğu aşikar.
Arkasında birileri yoktu diyemeyiz.
Koruyanlar olduğu şüphesi su götürmez.
Olayı ortaya çıkaran Muhtarın başına gelenler kaza değil.
Sonuç;
Adam serbest, vicdanlar mahkum.
Adalet şaşkın.
Adalet tek başına olmaz.
Onu arayanlarla olur.
Ona inananlarla olur.
Onu koruyanlarla olur.
Ona sahip çıkanlarla olur.
Ona yol açanlarla olur.
Koca bir kent.
Binlerce insan.
Ne yaptık adalet için?.
Hiç bir şey.
Sonucu belli tiyatroyu seyrettik hep beraber.
Şimdi şaşırmış, kızmış gibi yapıyoruz.
Üstelik;
Utanmıyoruz.
Şaşkınız yani.
**
Sevdiğim Laflar:
"ELMANIN İRİSİ, KALMADI GERİSİ.."