Senin için neyi "yazmak zor" derlerse cevabım kısa ve net olur.
"Gazetecilik ve gazeteciler."
Başımı ağrıtır, huzursuzluğum artar, aksileşirim.
Ruh halim tam anlamıyla “laf anlamaz ormancı” gibidir.
Yine öyle oldu şu meşhur 10 Ocak günümüzde.
“Gazeteciliği olmamış, oturmamış” ama olmuş görüntüsü verenleri nedense tezgahın en üstüne koymakta üstümüze yok.
Bana göre iki sebebimiz var.
Birincisi;
İyi niyetli aptallığımızdır.
ikincisi;
Olmamışların ‘ben oldum’ diyen ‘cahil’ cesaretleridir.
Hikaye değişmiyor yıllardır.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti'ni (MGC) ‘kurtaracağız’ diyerek geliyor, kendilerinden öncekiler gibi ‘kullanıyorlar’.
Oraya ‘iyi’ niyetle gelip emek vermeye çalışan meslektaşlarımızı tenzih ederim.
Ama genel manada söylenenler hiç hoş değil.
“Arkalarına alıyorlar koca kurumu ‘gelen ağam, giden paşam’ muhabbetinin dibine vurulup piyasa yapılıyor”.
Bunu konuşuyor camia.
İşte bu yüzdendir MGC'nin bir türlü belini doğrultamaması.
Son can yakıcı örnek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü için düzenlenen kokteyl.
Umut kırıcı, onur kırıcı, utandırıcı.
Beceremediğinizden, paraya kıyamadığınızdan, etkinliği Büyükşehir'e yıkacaksınız.
Yani “ev sahibi” olmanız gerekirken “yancı” olacaksınız.
Sonra;
Leblebiyi beğenmeyip, “Neden Çorum Leblebisi almadınız” diye afra tafra yapacaksınız
Sonuç;
Umut kırıcı, onur kırıcı, utandırıcı.
Siyasetçiye "meze" yapılmış bir cemiyet.
“Allah sizi bildiği gibi yapsın” derim.
Ama hemen bırakmam bu defa;
Üstad Necati Zincirkıran'ın "Olaylar, anılar ve gerçekler" kitabından bir kaç cümle yazıyorum;
Okuyun;
Ne demek istediğimi belki anlayabilirsiniz.
"Gerçek gazetecilik kolay bir iş değildir. Önce adam gibi adam olmayı gerektirir. Gerçekleri bulup çıkarmak, işlemek, haberleştirmek, yazmak, yayınlamak cesaret işidir."
"Cesaret, etik, bağımsızlık, özgürlük, berraklık ve şeffaflık gazetecilik mesleğinin var oluş nedenleridir. Bu nedenler yitirildiğinde gazetecilik ölür. Eksikliğinde ise güven yitirilir, itibar azalır, satışlar düşer. Gazeteler var oluş nedenlerini yitirdikleri zaman yaşayamazlar."
Bu laflarım bizimkilere.
Bir sonraki yazı basını terbiye ederek, kendisine arka bahçe yaratmaya çalışan siyasetçi için olacak.
Gerçekleri bilmek hepimizin hakkı.
Sevdiğim Laflar:
“ACI AKILLI ADAMIN HOCASIDIR”