Bu konuda şahsım olarak şanslıyımdır.
Ama eline geçirirse taşlamadan bırakmayan sevenlerimde vardır.
“Ne istiyon başkanımızdan” deyip, eller belde süzmeye başladı şahsımı sevgili okurum.
Velinimet de, müşteri de, ne dersen de.
“Cuma yazısını bekle” diyerek salladım bende.
Günü kurtardık o gün için.
Bu yazı işte o “Cuma” yazısı.
Bilmeyenler için bir kez daha yazayım.
Kimse ile, hiçbir makam veya kurum ile meselem olmaz benim.
Benim meselem Mersin’dir, Mersinlidir.
Bu coğrafyaya hizmet eden herkesi başımızın üstünde taşıdığımızda bilinir.
Niyetimizi söylediğimize göre gelelim Bay Başkan’dan ne istediğimize, niye eleştirdiğimize.
Şahsımın bir istediği de yok, beklentisi de.
İstersek Mersin için, Mersinli için isteriz.
Sorunların çözümünü takip ederiz.
İstenirse elimizden gelen yardımı da yaparız.
Eleştirilerimin temel nedeni genel görünümdür.
Manzara iyi değildir, üstelik gelecek için umut da vermemektedir.
Muhalefet baskısı, kendi tabanının istekleri, eskiden bu yana birikip kangren olmuş sorunları var bu kentin ve yaşayanlarının.
Üstelik yürüyen kervana dadanmış yandaş, yalaka, besleme güruhu da cabası.
İşi gerçekten çok zor Bay Başkanın.
Üstelik şu ana kadar doğru “yönetim” modelini de oluşturabilmiş değil.
Yetersiz ve liyakatsız” bir ekip ile zorlandığını kendisi hariç herkes görüyor.
Doğal olarak “tek başına” sayılır şu anda.
Böyle “ben merkezli” bir yönetim modeli olmaz.
Bay Başkan adına vahimdir.
Mersin adına da umut kırıcıdır, üzücüdür.
Her işi başkan yapacaksa onlarca “çalıştay” neden yapıldı?.
Onca bürokrat niye getirildi?.
Hem şahsını hem Mersin’i geleceğe taşıyacak ekip bulmak bu kadar zor olmamalı.
İşlerin iyi gitmediğinin göstergesi nedir biliyormusunuz?.
Bay Başkanın imajını koruma bugün trollere ve cep gazetecilerine bırakılmış durumdadır.
Başkanın adına ortalıkta dolanıp, selam ve sevgilerini getirdik diyerek, dert dinleyip halka söz verenlerin çokluğu ve pervasızlığı çaresizliğin göstergesi değilse nedir?.
Son altı aylık dönemin analizini iyi yapmalı; ekibini ve yakın çevresini gözden geçirmeli Bay Başkan.
Hesabı olan tanıdıklarından vazgeçmeli, dostlarına sarılmalıdır.
Eminim ki ne kadar çok dostu olduğuna kendisi de şaşıracaktır.
Bu kenti şişkin ego ile yönetmek zordur.
“Gözlerime bakarak söyle” diyaloğu aslında “körler, sağırlar” repliğidir.
Bu konuda şahsım olarak şanslıyımdır.
Ama eline geçirirse taşlamadan bırakmayan sevenlerimde vardır.
“Ne istiyon başkanımızdan” deyip, eller belde süzmeye başladı şahsımı sevgili okurum.
Velinimet de, müşteri de, ne dersen de.
“Cuma yazısını bekle” diyerek salladım bende.
Günü kurtardık o gün için.
Bu yazı işte o “Cuma” yazısı.
Bilmeyenler için bir kez daha yazayım.
Kimse ile, hiçbir makam veya kurum ile meselem olmaz benim.
Benim meselem Mersin’dir, Mersinlidir.
Bu coğrafyaya hizmet eden herkesi başımızın üstünde taşıdığımızda bilinir.
Niyetimizi söylediğimize göre gelelim Bay Başkan’dan ne istediğimize, niye eleştirdiğimize.
Şahsımın bir istediği de yok, beklentisi de.
İstersek Mersin için, Mersinli için isteriz.
Sorunların çözümünü takip ederiz.
İstenirse elimizden gelen yardımı da yaparız.
Eleştirilerimin temel nedeni genel görünümdür.
Manzara iyi değildir, üstelik gelecek için umut da vermemektedir.
Muhalefet baskısı, kendi tabanının istekleri, eskiden bu yana birikip kangren olmuş sorunları var bu kentin ve yaşayanlarının.
Üstelik yürüyen kervana dadanmış yandaş, yalaka, besleme güruhu da cabası.
İşi gerçekten çok zor Bay Başkanın.
Üstelik şu ana kadar doğru “yönetim” modelini de oluşturabilmiş değil.
Yetersiz ve liyakatsız” bir ekip ile zorlandığını kendisi hariç herkes görüyor.
Doğal olarak “tek başına” sayılır şu anda.
Böyle “ben merkezli” bir yönetim modeli olmaz.
Bay Başkan adına vahimdir.
Mersin adına da umut kırıcıdır, üzücüdür.
Her işi başkan yapacaksa onlarca “çalıştay” neden yapıldı?.
Onca bürokrat niye getirildi?.
Hem şahsını hem Mersin’i geleceğe taşıyacak ekip bulmak bu kadar zor olmamalı.
İşlerin iyi gitmediğinin göstergesi nedir biliyormusunuz?.
Bay Başkanın imajını koruma bugün trollere ve cep gazetecilerine bırakılmış durumdadır.
Başkanın adına ortalıkta dolanıp, selam ve sevgilerini getirdik diyerek, dert dinleyip halka söz verenlerin çokluğu ve pervasızlığı çaresizliğin göstergesi değilse nedir?.
Son altı aylık dönemin analizini iyi yapmalı; ekibini ve yakın çevresini gözden geçirmeli Bay Başkan.
Hesabı olan tanıdıklarından vazgeçmeli, dostlarına sarılmalıdır.
Eminim ki ne kadar çok dostu olduğuna kendisi de şaşıracaktır.
Bu kenti şişkin ego ile yönetmek zordur.
“Gözlerime bakarak söyle” diyaloğu aslında “körler, sağırlar” repliğidir.
Mersinli “Seçer” olabilmektir.
“ÖLÜYE AĞLAMAZ, DİRİYE GÜLMEZ!..”
Mersinli “Seçer” olabilmektir.
“ÖLÜYE AĞLAMAZ, DİRİYE GÜLMEZ!..”