Erdemli de çekildiği anlaşılan ve limon kurgusu üzerine üretilen video sonrası, kendilerini gazeteci olarak adlandıran kişilerin neler yaptıklarını ibretle izledik.
Hepimiz zan altında kaldık…
Hepimiz utandık…
Şahısların Mersin Gazeteciler Cemiyeti üyesi olmadığı açıklandı…
Olsa ne olur? İçimizde bunu yapacak potansiyeli sahip kişiler yok mu?
Ondandır ki bu olaydan sonra MGC’nin şu açıklamasına hiç katılmadım:
"Mersin Gazeteciler Cemiyeti, mesleğini, onurla, şerefle yapan gazetecilerden oluşmaktadır." KATILMIYORUM!!!
Biz yıllardır kendi içimizdeki temizliği yapamadığımız ve önüne gelene bu hakkı verdiğimiz için bunları yaşıyoruz.
***
İnsanlar ek iş olarak ya da 'bende ilan alayım' düşüncesi ile internet sitesi kurmaya başladılar.
Hem bir yerde çalışıyor hem de haber sitesi kurup oradan da sözüm ona meslek icra ediyorlar
Öte yandan sen ayakta kalmak için günlük gazete olarak haftada iki kez çıkmaya çalışıyorsun, bir radyo kurmak için en az 200 Bin tl harcıyorsun, yaşatmak için binlerce çaba gösteriyorsun.
Bir TV'yi kurmak için en ez 500 Bin TL harcıyorsun ve bunları yaşatmak için de her ay ayrı bir çaba içine giriyorsun...
Peki internet sitesi ne harcıyor?
Haftalık-15 günlük gazete ne harcıyor?
Bir kriter yok! Bir engel yok!
Ama bizde bunları tanıyor ve destekliyorsak o zaman her şey serbest demektir.
***
Mesleki kriter yok. Meslek etiği kalmadı.
Bir dilekçe ile gazete, 100 TL ile internet sitesi kurarak gazeteci olunduğu sürece, meslek örgütleri bunları tanıdığı sürece, belediyeler, çeşitli kurumlar, odalar ilan verdiği sürece düzelmesi de mümkün değildir.
İnternet yasası olmayabilir ama cemiyet kuralları vardır.
Tanımazsan, şartlar koyarsan o zaman herkes bu işi yapmadan önce bir düşünür.