Ülke gündemi malum…
Her gün yeni haberler alıyor, salgının boyutu giderek artıyor.
Tedbirli olmakta yarar var.
İşte böyle bir ortamda bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü.
Tedbirler kapsamında kutlamalarda sönük geçecek.
İnsanların toplu olarak bir yerde bulunmaları riskli ve yasaklandı.
İnsan sağlığı elbette her şeyden önce…
Ama bu Çanakkale ruhunu anlamayacağımız ve anmayacağımız anlamına gelmez.
En azından bugünü hatırlayalım.
Oraları gezdiğinizde derin bir saygı duyuyor insan; daha iyi anlıyor yaşananları.
Şehitlikler, yabancı askerlerin mezarları, mevziler, siperler, Seddülbahir, Arı burnu, Anzak koyu,
Conk Bayırı, anıtlar, heykeller...
Mustafa Kemal’in yaralandığı yer; Hani şu göğsüne şarapnel parçası isabet etmişti de saati kurtarmıştı onu...
İşte oraları gördükçe tüyleriniz diken diken oluyor.
Koca bir tarih sanki sizde içindeymiş gibi beyninizden akıp gidiyor.
***
Tarih her zaman ve her konuda olduğu gibi Mustafa Kemal’i haklı çıkarmıştı.
Savaşla boğazı geçemeyenlerin el sallayarak nasıl geçtiklerini gördük.
Hainlerin, şehitlerin kemiklerini sızlatarak olanlara nasıl seyirci kaldıklarını gördük.
Vatan toprağı peşkeş çekilmeye başlandığında, Anadolu da yavaş yavaş kurtuluşa hazırlanıyordu.
O yüzden öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, haini de bol düşmanında bol...
O yüzden Çanakkale’yi her zamankinden çok daha iyi anlamak lazım.