Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, seçildiği günden bu yana eleştirilmeye devam ediyor.
Tabi o bu konularla çok ilgili olmadığı için sürekli havanda su dövmeyi tercih ediyor.
Özellikle borç yükü altındaki belediyenin geçmiş dönemini koruduğu iddiaları ile karşı karşıya kalan Seçer, her ne kadar bu iddiaları ret etse de tutumu ve konuşmaları ile farklı bir tablo çizemedi.
Dahası Belediyeyi 3 milyar TL’ye yakın borçla devralan ve göreve geldiği ilk 8 ayda 350 milyon TL borçlanma yetkisi alan Vahap Seçer, İller Bankasından 75 milyon liralık daha teminat kredisi aldıklarını da neredeyse davul zurna ile duyurdu.
***
Metro konusunda da tutarlı olamayan Başkan Seçer, her açıklamasında başka bir proje ortaya koyarken, Hükümetin bu konuda tam bir desteği olmadığı, desteğin kağıt üzerinde olduğu, metro projesinin yapılmasının anlatıldığı kadar kolay olmadığı görüldü.
En son düşünülen metro projesinin maliyeti 450 Milyon Euro olarak açıklanırken projenin yapılabilirliği, kaynak sorunu, kaç yıl süreceği ise hala belirsiz.
Ki en önemli kısmı, şayet birilerinden alınacak para ile yapacaksak, bu kentin kaç yılı ipotek edilecek bilen var mı?
***
Logo ile de gündeme gelen Başkan Seçer, mensubu olduğu CHP’nin demokrasi vurgusunun tam tersine konuşmalar yaparak krizi yönetemedi.
Oysa ki, açıklamaları ile daha iyi bir yol alması gereken Başkan Seçer, eleştiri getirenleri eleştirerek, hatta beğenmeyerek, hatta kızarak ve daha da vahimi “ben yaptım oldu” mantığını savunarak bir kriz yönetimini daha başarısız kıldı, antipati yarattı.
Tabi etrafındakiler alkışlamaya, “sen en doğrusunu bilirsin; yaşa başkan” demeye devam ettiler.
Şimdilerde logonun anlamını ve değişimin sebeplerini anlatmaya çalışıyorlar.
Hani logo değişmemişti? Siz öyle diyordunuz!
Hani vatandaş onayı? Yüzde 90’lık bir beğenmeme oranı var.
Hani meclis kararı?
Yani sorun logoda değil, sizin tavrınızda; yoksa değişim iyidir ama böyle değil! Bu logo ile değil.
***
İşinde gücünde olan çalışana dokunmayacağının sözünü veren Seçer, tepki çekmemek için yavaş yavaş işçi çıkarmayı sürdürdü; üstelik çalışan, işinde gücünde olanları…
Elbette art niyetli olanı, işini yapmayanı da vardır aralarında ama hepsinin böyle olmadığını başkanda çok iyi biliyor; böyle işine geliyor.
Peki çıkan işçinin yerine yenilerinin alınmasını nasıl izah edeceksiniz?
KHK ile kadroya alınan kişileri çıkaramazsınız. Diyelim kılıfına uydurdunuz…
Hazır savunma evraklarınızda yazdığınız iddialar tutarsız ve Mahkeme geri dönüş kararları verirse şişmiş kadrolar ne hale dönecek?
***
7 ayda bunlar oldu…
7 ayda çorba ile süt ile asfalt ile övünmemiz ve övmemiz istendi.
Bunlara “çok önemli projeler” diyen bile çıktı.
Velhasıl Sayın Seçer böyle devam etmeyi düşünüyorsa bu elbette onun bileceği şeydir.
Ancak bu şehrin böyle tutumları sevmediğini en iyi yine kendisi bilir ama dışarıdan gelenler, sokaklarını bilmeyen ve buraları gezmemiş olan yöneticileri bilmez!
Tabi etrafındakiler alkışlamaya, “sen en doğrusunu bilirsin; yaşa başkan” demeye devam edecekler.