Kentin görüntüsünü bozduğu gerekçesiyle, en yoğun trafiğin bulunduğu bölgedeki refüjlerde yer alan ve yayaların karşıdan karşıya geçmesini engelleyen korkulukları kaldırmak akılla izah edilemez.
Tulumba battı çıktısının bulunduğu alanın ne kadar yoğun ve ne kadar tehlikeli olduğunu bilirsiniz.
Tam da bu bölgede yolun ortasındaki demir korkuluklar kaldırıldı.
İsmet İnönü Bulvarı, Atatürk Parkı civarını bilirsiniz.
Aynı zihniyet, buradaki korkulukları da kaldıracaktı; neyse ki vazgeçtiler.
Gerekçe: “Kent görünümüne yakışmıyor; kent estetiğini bozuyor. Avrupa şehirlerinde böyle değil”
Sanki burası Avrupa şehri, sanki burayı o seviyeye çıkarmışlar da bu gerekçe ile vatandaşın hayatını, sürücünün hayatını tehlikeye atıyorlar.
***
Ben Tulumba battı çıktısını her kullandığımda tam da üst geçidin altından, karşıya geçmeye çalışan yayalarla karşılaşıyorum.
Korna çalarak uyarıyorum.
Çoğu zaman son anda görüyorum.
Çünkü batıp çıktığınız için orası görüş alanı dışında kalıyor.
Siz önce bu kenti, o bahsettiğiniz ve kıyasladığınız şehirlerle aynı noktaya taşırsınız, sonra bu tedbirleri yerinden sökersiniz.
Sayın Başkanımız Seçer, bu zihniyetteki bir ekiple çalışıyor.
***
Biz hala yaya geçitlerinin yanlış yerlerde olduğunu tartışırken, artan trafik kazalarında bunun birinci neden olduğu ortaya çıkarken, bu süper fikirler ! insanları hayattan koparıyor.
Bakınız Adnan Menderes Bulvarına…
Orada da her yerden karşıya geçen yayalar yok mu?
Kazalar yaşanmıyor mu?
Biz hala GMK Bulvarı, Tulumba battı çıktısı Doğu – Batı yönündeki kazaları tartışmıyor muyuz?
Araçların her kazada karşıya geçmelerini sizlerin dikkatine sunmuyor muyuz?
Buradaki kazaların arttığını, “ortadaki korkulukların yerine çelik bariyerler konulmalı”demiyor muyuz?
Fakat siz her şeyin tam tersini yapıp, önce tedbir yerine, mevcut tedbirleri ortadan kaldırıp herkesin canını tehlikeye atıyorsunuz.
***
İnsanlar aşağısı açık olduğu için üst geçidi kullanmıyorlar; çünkü caydırıcılığı ortadan kaldırmışsınız.
Bir araç, battı çıktıdan gelse ve karşıya geçmeye çalışan bir yayaya çarpsa, kimin suçlu olduğunu biliyoruz.
Peki vicdanı açıdan suçlu kim olacak?