Hiç düşündünüz mü? Yaşamak için insan mı doğaya muhtaç, yoksa doğa insana mı? Bunun cevabını şüphesiz hepimiz biliyoruz. Yaşamak için her zaman insan doğaya muhtaç olmuştur. Olacaktır da. Lâkin kıymetini hiç bilmediğimiz varlıkların başında da doğa gelir nedense. İnsanın bindiği dalı kesmesi misali. Doğanın insan girmemiş kesimlerine bakıyorsunuz, harika görüntülerle karşılaşıyorsunuz. Doğa kendi kendini her geçen gün daha da güzelleştiriyor. Adeta büyüleniyorsunuz. Size hayat verdiğini hissediyorsunuz. Maalesef insanın girdiği ve elinin değdiği yerlerde ise her türlü ihaneti görebiliyorsunuz. Yok etmek için adeta özel çaba gösteriyoruz pek çoğumuz. Zaten betonlaşma nedeniyle yok olmaya yüz tutmuş ormanlık alanlarımız, piknik alanlarımız adeta çöplük gibi kullanılıyor. Her türlü çöp, moloz, hatta eskimiş ev eşyaları ne ararsanız var. Hele beton mikserlerinin atıklarını döktüğü yerlerde artık ot bile bitmiyor. Tam bir katliam anlayacağınız. Kısacası sorumsuz insanlar, kendi etrafında görmek istemediği ne varsa bu ormanlık alanlara acımasızca döküyorlar. Çöpe ya da moloz dökme alanlarına taşıma zahmetinde bulunmuyorlar. Ya piknikçilere ne demeli? Sorumsuz olanları ortalığı çöplüğe çevirip öylece terk ediyorlar. O görüntü sizi hiç mi rahatsız etmiyor. Tekrar geldiğinizde öyle bulsanız hiç mi utanmayacaksınız? Sizden sonra gelen sorumlu vatandaşlar sizi nasıl anacaklar tahmin edersiniz. Ama yine de yaparsınız. Ufak tedbirlerle önlenmesi mümkün bu ihanet bir türlü önlenemiyor nedense. Yerel yönetimlerin bu konudaki duyarsızlıkları devam ettiği sürece de bunun sonu gelmeyecek anlaşılan. Güzelim ormanlık alanlardaki bu iğrenç görünümlü moloz yığınlarına her gün yenileri ekleniyor. Bu vicdansız insanlar, buraları tescilli çöp ve moloz toplama alanı gibi görüyorlar ve o güzelim manzaraları kendi kalpleri gibi kirletiyorlar. At ve kaç taktiği. Çöplüğe çevirdikleri bu alanları yoldan geçerken gördüklerinde hiç mi rahatsız olup utanmaz bu insanlar anlamak mümkün değil. Benim her gün görüp şahit olduğum ve beni çok ama çok üzen bu görüntülerden biri yayladan. Ayvagediği Mahallesi Sinap Caddesi üzerindeki tükenmeye yüz tutmuş ormanlık alanın durumu. Ne Büyükşehir Belediye ne de Toroslar Belediye’si bu konuyu çözme anlamında en ufak bir adım atmıyor nedense. İlgili belediyelere çağrımızdır. Bu rezaletin sorumlularını bir an önce bulun. Gereken cezai işlemleri uygulayın. Bu güzelim ormanlık bölgeyi pislikten arındırın ve sık aralıklarla uyarı levhaları koyup denetim yapın. Bu rezilliğe bir daha müsaade etmeyin. İnsan eliyle tüketilmek istenen ormanlık alanlarımızı koruyup kıymetini bilelim lütfen. Yoğunuz diyebilirsiniz. Ama bir belediye için imkânsız değil istenen şey. Gerekenler; bir kaç personel, bir iş makinesi, bir taşıyıcı ve biraz zaman. Lütfen bu işe bir el atın ve nerede olursa olsun bu güzelliklere gölge düşüren çirkinlikleri yok edin. Bundan sonra da gerekli önlemleri alarak sorumsuz insanların doğaya ihanetini önleyin.