Tüm dünya ve tabi ki ülkemiz, uzun zamandır yeni tip coronavirüs denen pandemi ile müthiş bir mücadele veriyor. Bizler de tüm Türkiye gibi ağzımızın tadı kaçmış, sıkılmış ve endişe içinde, özgür kalacağımız sağlıklı günlerin hayalini kurarak mücadeleye devam ediyoruz. Bilimsel tahminlere göre de bu durum bir müddet daha devam edecek gibi gözüküyor. Bu arada virüsle ilgili yorumlar tam gaz devam ediyor. İnsanların alması gereken önlemler anlatılıyor. Salgın bitse bile, devamında yapılacak işler, yaşanacak krizlerle ilgili yorumlar yapılıyor. Bırakın bilim adamlarını, sıradan vatandaşlar bile bu konuda adeta uzman olup bir birimize akıl verir olduk.
Bildiğiniz gibi bu durum, dünyanın virüsle ilk sınavı değil. Tarihte bundan daha kötü ve çok sayıda salgınlar yaşanmış ve değişik ülkelerden milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Bunların en vahimi 1918 yılında, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Amerika’da ortaya çıkan ve İspanyol Gribi adı verilen salgındır. Bu salgında kimi kaynaklara göre 50.000.000, kimi kaynaklara göre de 100.000.000 civarında insan hayatını kaybetmiştir. Sadece Hindistan, tüm nüfusunun yüzde on beşini bu salgına kurban vermiştir. Ama görülen o ki bu salgın bile geçen zaman içinde unutulmuş ve gereken ders çıkarılmadığı için günümüzde ortaya çıkan bu salgına dünya hazırlıksız yakalanmıştır.
Şimdilerde sosyal medyada, haberlerde çeşitli yorumlar yapılıyor. İşte bu salgınla birlikte dünya değişecekmiş, insanlar değişecekmiş, ülkelerin birbirine bakışı değişecekmiş, artık bambaşka bir dünya olacakmış gibi. Bu yorumlar çok gönül okşayıcı ve iyimser yorumlar. Keşke tahmin edildiği gibi dünya değişse, kavgalar bitse, insanlar birbirine daha sevecen baksa. Bunu kim istemez ki. Ancak yukarıda anlattığım İspanyol Gribi ve sonrasını düşündüğümüzde, şahsen bana uzun vadeli ve iyimser tablo olacakmış gibi gelmiyor. Her zaman olduğu gibi insanoğlu yine unutacak, yine kavga gürültü, restleşme ve soğuk savaş devam edecek kaygısı yaşıyorum. Şimdiden şunu da belirteyim ki bu konuda yanıldığımı görmeyi o kadar çok isterim ki.
Bence tüm dünya insanlarının unutmak yerine buradan çıkaracağı dersler olmalı. Kim olursak olalım, hangi ülkeden olursak olalım, bu görünmez varlık hepimizi korkutup evlere hapsetti mi? Etti. İster dünyaya hükmeden bir devlet adamı, ister çok şöhretli ve zengin, ya da sıradan bir vatandaş ayırımı yaptı mı? Yapmadı. Dünya da hayat durma noktasına geldi. Sonuç olarak, hangi ırktan, hangi dinden ve kim olursak olalım, bu gibi küresel sorunlarda aynı gemide olduğumuzu ve Allah’ın yarattığı aciz kullar olduğumuzu unutmayalım. Bundan sonra umarım tüm ülkeler ve insanlık, bu yaşananları unutmadan güzel dersler çıkarır ve bundan sonra ki stratejilerini ona göre belirlerler. Yani akıllı ve insanca düşünürler.