Aynı zamanda Genel Sağlık-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı görevini de yürüten Şen, adaylığını Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği toplantıda duyurdu. Mersin Tabip Odasının nisan ayındaki seçimlerinde 'Hekim ve Değişim Grubu' olarak aday olduklarını belirten Şen, "Hekim odaklı yönetim anlayışıyla çalışacağız. Yeni, ortak, katılımcı, farklıklara saygılı ve mesleğimizi önceleyen bir yönetim anlayışı için bir aradayız" dedi.
Açıklamasında sağlık sistemindeki sorunlara da değinen Gürbüz Şen, "Sağlıkta dönüşüm programı iflas etmiştir. Afetler ve pandemi yaşamış bir ülke olarak tüm yaşananlardan dersler çıkartıp, sağlık alanında reform beklerken, her geçen gün artarak devam eden hekim göçüne şahit olurken sağlıksız politikalarda ısrar edilmektedir. Aile hekimleri ve birinci basamak sağlık kurumlarında çalışan meslektaşlarımız yetersiz insan gücü, ağır iş yükü, şiddet, güvencesiz çalışma ve uzun yıllardır düzenlenemeyen kanun ve yönetmeliklerle canlarından bezdirilmiş olarak çalışmaktadırlar. Hastanelerde poliklinik hizmetleri sürdürülebilir durumda değildir. Üç beş dakikada bir hasta muayene etmeye çalışan, fiziksel ve ruhsal sağlığını kaybeden meslektaşlarımız tükenmiş durumdadırlar" ifadelerini kullandı.
"Sağlıkta şiddet, sağlık sistemimizin utancıdır"
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının tükendiğini, şiddete uğradığını ve intihar ettiğini belirten Şen, "6331 sayılı iş kanununun uygulanması konusunda önlem almayan ya da kâğıt üzerinde evrak düzenleyen yöneticilerin yakın takipçisi olacak ve haklarımızı koruyacağız. Sağlık sisteminin her basamağındaki bu sıkıntılar özellikle büyütülmüş ve şiddeti doğurmuştur. Sağlıkta şiddet, sağlık sisteminin utancıdır, politiktir, çöküşünün ilanıdır. Yüzlerce meslektaşımızı yitirdiğimiz pandemi süreci başarılı yönetilememiştir. İzin ve istifa yasakları ile pandemi sürecini sağlık emekçilerinin insanüstü çabalarına terk edenler, Covid-19’u meslek hastalığı olarak kabul etmemişlerdir. Meslek hastalıkları açısından hekimlerin ve sağlık çalışanlarının risklerine göre meslek hastalığı tanımlaması yeniden düzenlenmelidir" diye konuştu.
"Hekim odaklı yönetim anlayışı içerisinde olacağız"
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanının kamuoyuna yansıyan eylem ve söylemlerine ve onun her koşulda 'yanında ve arkasındayız' diyen oda yönetimlerine katılmadıklarını vurgulayan Şen, "Marjinal eylem ve söylemler siyasi iktidarın çanağına su taşımakta, hekimleri ayrıştırmaktadır. Bizler hekim odaklı bir yönetim anlayışı için adayız. Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçileri olacağız. Türk Tabipleri Birliğine ve odamıza aidiyet duygusunu kaybeden, bıktırılan, küstürülen meslektaşlarımızı odamıza kazandırmak, hekimlerimizi Mersin Tabip Odası çatısı altında bir araya getirmek istiyoruz. Hekim odaklı yönetim anlayışı ile çalışacağız. Yeni, ortak, katılımcı, farklıklara saygılı, mesleğimizi önceleyen bir yönetim anlayışı için bir aradayız" şeklinde konuştu.
"TTB Merkez Konseyi Başkanın görüşlerine katılmıyoruz, bu duruma tepki gösterdiğimiz için adayız"
Gürbüz Şen, gazetecilerin, TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 'TSK'nın kimyasal silah kullandığı yönündeki ve Ermeni soykırımı iddialarıyla' ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine şu yanıtı verdi; "Tabip Odaları anayasal kuruluşlardır. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi yasayla kurulmuş bir kurumdur. Dolayısıyla TabipOdası Merkez Konseyi ve yönetim kurulunda yer alan arkadaşlarımızın sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklara hareket etmeleri gerekir. Zaten bu duruma tepki gösterdiğimiz için biz adayız. Bizler siyasetin bir alt bütünü gibi Tabip Odalarının ya da merkez konseyinin açıklamalarını kabul etmiyoruz ve bu açıklamaların bilimsellikten uzak olduğunu düşünüyoruz. Merkez Konseyi bunun yeri değildir. Bu görüşlerini bir siyasi partide görev alarak yapabilir ama Merkez Konseyi Başkanının bu tür açıklamalar yapmaması gerektiğini düşünüyoruz."
"Temel hedeflerimizden biri de merkez konseyinin bu yapısını değiştirmek"
"Biz Atatürk ilkelerinin izindeyiz" diyen Gürbüz Şen, konuşmasını şöyle tamamladı; "Biz bu Ermeni soykırımı ve dersim iddialarını kabul etmiyoruz. Bunlar onun kendi kişisel değerlendirmeleridir. Bu değerlerin bizi temsil ettiğini düşünmediğimiz için zaten yönetime adayız. Temel hedeflerimizden biri de merkez konseyinin bu yapısını değiştirmek. Biz meslek odasının, meslek odası gibi çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Biz sağlık ve sağlık çalışanlarının sorunlarına odaklanacağız. Meslek odaları bu yönde çalışmalı. Türkiye'nin siyaset kulvarında yeterince kuruluşu var. Bizler Tabip Odası olarak öncelikli olarak hekim arkadaşlarımızın ve sağlık çalışanı arkadaşlarımızın sorunlarını dile getireceğiz."
Teşekkürederiz...
