Yeni yıla şarapla girdik beyefendinin sayesinde.
Sen tut;
Yeni yıl sepeti yaptır.
İçini ıvır, zıvırla doldur.
Bir şişe Silifke şarabı ile de pik yaptır hediye sepetine.
Ve meclis üyeleri ile “önemli” zevata dağıt.
Eşek kaçtı, palan düştü Mersin’de.
Bir şarap tezviratı başladı ki; akıl almaz.
Sosyal medya üzerinden savaş açtılar bizim Beyefendiye.
Bakın bir şişe şaraptan nasıl çıkarımlar yapmışlar;
**
“Performans düşüklüğü diyerek yüzlerce kardeşimizi işinden ettiniz. Bu kardeşlerimizin yerine tam "ÜÇ BİN" kişiyi işe aldınız!
Haramdan, günahtan, vicdandan bihabersiniz onu biliyorduk zaten. Sizin utanmanız da yokmuş, bunu da gördük!
Çünkü bu zihniyette hizmet yok, proje yok, üretim yok, maneviyat yok, millilik yok...
Peki ne var?
İsraf var!
Haram var!
Yolsuzluk var!
Teröre yardım ve yataklık var!
Yalan ve iftira var!
Vicdansızlık var!
İhanet var!”
**
Dahası var Beyefendiye atılan taşların.
“Sepet başkan.”
“Şarapçı Vahap.”
**
Şişeyi gören akıllanmış, aydınlanmış sanki.
Ya bir de içselerdi.
Maazallah!.
Ben ki; Beyefendiyi eleştiren biriyim.
İnanın utandım yazılanlardan.
Bunlar eleştiri değil;
Hakaret.
Üstelik ortada yanlış bir şey de yok.
Sepet olsa da olur, olmasa da.
Mesele şarap değil.
Mesele para değil.
Mesele; seküler hayat tarzına bu güne kadar yeterince müdahale edememiş olmanın fırsatçı dışa vurumu.
Mesele; aklımızı sınamak.
Mesele; sürüye katılmayanları aşağılamak.
Kutuplaşmak böyle bir şey.
Bu akıl ve izan dışı tepkiyi koyanlara sormak lazım;
Kadın Hakları.
Çocuk istismarı.
Korsan simge.
Çankaya.
Metro.
Yap boz ihaleler.
Riskli binalarda çalıştırılanlar.
MİS’e verilen avanta paralar.
İşinden edildiği iddia edilen üç bin emekçi.
Hepsi meclise geldi.
Yaptıklarınız da ortada, duruşunuzda!.
“Para yok” dediniz o kadar.
Hiç birine bir şişe şarap kadar önem vermediniz.
“Şarap siyaseti” yapanların eline kaldığımızı da gördük o bir şişe şarap sayesinde.
Beyefendi’nin de kulağına küpe olsun.
Allah’ın sopası böyle zamanlarda ortaya çıkar.
Kargaların kılavuzluğu adamı Şarapçı bile yapar.
Beyefendinin il başkanı “organik üzümcü” ayrı bir alem, ayrı bir yazı konusu.
Allah cümlenize akıl fikir versin.
Ömer Hayyam tepenize düşsün.
Şarabı da “meze” yaptınız sonunda.
Yazık Mersin’e.
Yazık Mersinli’ye.
Vay bize;
Vaylar bize.
**
Sevdiğim Laflar:
“AKIL; BAŞTA GEREK!..”
Teşekkürederiz...
