Her yeni yıl umuttur.
Ama, umutlar çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonlanabilir!
İnsanoğlu buna hazırlıklı olmak zorundadır.
Yoksa, büyük bir yıkım yaşar.
Ki, o da dengesini bozar.
Dengesi bozulan insan ne kendine ne de çevresine yararlı olur.
Mersinli olarak bu hayal kırıklığını çok yaşıyoruz.
Söz verilen çok şey var.
Ama gerçekleşme oranı oldukça az.
Onda bir bile değil.
Gerek genel siyasilerin genelde yerel siyasilerin bol keseden atmasının sonucudur bu!
Kaç yıldır dillendirilir unuttum.
DÜNYA KENTİ MERSİN söylemi.
2019’u geride bıraktık, yine Dünya Kenti olamadık.
Acaba, 2020’de bu hedefe ulaşma şansımız var mı?
Her yönüyle ışıl ışıl bir MERSİN..
Alt yapı sorunu olmayan,
Ulaşım sorununu çözmüş
Ve de çevreci bir kent…
Acaba, çok mu beklenti içindeyiz?
Tabi ki geçmişte söz verilenler olmayınca, bunlar çok görülebilir.
Mersin ekonomisini atağa geçirecek olan Lojistik Merkez’de patinaj devam ediyor.
Gerçi hava yağmurlu, yollar çamur ve kaygan.
Bu nedenle patinaj normal sayılabilir.
Tabi ki bu işin şakası!
Uluslararası Çukurova Bölgesel Havaalanı!
Ooooooo der gibisiniz!
2020’de biter mi diyeceğim, ama üst yapı ihalesi bile Şubat ayında yapılacak.
Ölme eşeğim yaz gelsin!
Kazanlı-Seyhan Turizm Bölgesi yatırımları mı?
Geç bir kalem derim.
Bakmayın bazılarının turizm diyerek Ankara’yı suyolu yaptıklarına.
Mersin turizm defterini kapatmıştır!
Kimse ham hayal kurmasın!
Belediyeler 9 aylık dönemi geride bıraktı.
Ortada dişe dokunur bir proje yok!
Logo değişikliği, bir tas çorba, iki çamaşır yıkamayla 5 yıl çabuk geçer!
Benden söylemesi…
Kentin tamamındaki outdoorları reklamınla donatsan da işe yaramaz.
Halk yaşamı ne kadar kolaylaşmış ona bakar!
Sözün ÖZÜ;
“2020 Mersin’e ne getirir?” diye sorarsanız, fazla umutlanmayın!
Hele hele Türkiye’yi hiç sormayın.
Son yıllarda her gelen yıl, bir önceki yılı aratır oldu.
Bunun içindir ki sahip olduklarınızla mutlu olmayı öğrenin.
Böyle giderse, elinizdekiler bile uçup gidecek!
Biliyorum, yine karanlık bir tablo çizdim!
Pembe bir tablo da çizebilirdim.
Kimseyi kandırmak niyetinde değilim.
Doğruya doğru, eğriye eğri demek bizim görevimiz.
Kıvırmaya gerek yok.
Ve de bol keseden umut dağıtmaya!
Zaten, onları yeterince yapan var.
Biz işimize bakalım.
Yazalım, çizelim.
Ama doğruları ve gerçekleri.
Gerisi size kalmış!
İster sevin, ister küfür edin!