Geçtiğimiz günlerde yazılarını ilgi ile takip ettiğim Gazeteci ağabeyim Yüksel Ekici, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile ilgili çok iyi bir durum tesbiti yapmıştı..
Ne demişti Yüksel abi?
Bay Başkan esprili adam..
Ardından ekledi, eğlenceli, gülen güldüren biri olduğundan bahsetti..
Geçmiş ve geçen süre zarfında başkanın söylemlerine baktığımızda malesef Yüksel Abiye katılmamak elde değil açıkçası..
Mesela başkanın her konuda kendine has bir savunma mekanizması var..
Kimin ne dediği, kimin ne söylediği, hangi gazetecinin ne yazdığı, ne eleştiri yaptığı çok önemli değil..
Kendi herşeyi biliyor, yapıyor, hatası varsa kabul etme erdeminde bir türlü bulunmuyor..
Şöyle söyleyeyim..
Başkan Seçer son Meclis toplantıda ‘işten çıkarmalar’ ile ilgili gelen bir soru üzerine çok güzel bir yanıt verdi..
‘Vicdanım rahat’ dedi..
Arkasına ekledi..
Üstüne basa basa “HATA yapabilirim ama YANLIŞ yapmam!” dedi..
Ancak sayın Başkan unutmamalıdır ki, bile bile HATA yapmak, yanlışın en büyüğüdür..
Ne dedi başkan açıklamasının devamında peki?..
Bir bakıma net konuştu..
Güzel de konuştu..
Çalışmayan, yan gelip yatan, işe gitmeden maaş alan, seçime son birkaç gün kala işe alınan, aldığı paranın hakkını vermeyen, disiplinsiz tavırlar sergileyen 200 civarında personel ile yolların ayrıldığından bahsetti..
Eğer böyle ise eline sağlık, çok da iyi etti..
Ancak birde kazın diğer ayağı var..
Liyakat sahibi olmayan, iş bilmeyen, vasıfsız, sırf birilerinin adamı, torpillisi, arkadaşı diye sahip çıkılanlar var ise bu yanlışın en büyüğüdür sayın Başkan..
Böyle adamlar halen işinin başında iken siz işini düzgün yapan adamdan savunma ister, 2 gün sonra kapının önüne ‘performans yetersizliği’nden dolayı koyarsanız, bile bile hata yaparsınız..
Bırakın bilgisayar kullanmayı, cep telefonunu dahi zor kullanan adamı korursanız, yanlışın en büyüğünü etmiş olursunuz..
Benden söylemesi..
***
2 aydır tartışılan logo meselesinde bile halen duruşunu bozmuyor sayın Başkan..
Geri adım atmıyor..
Bildiğinden dönmüyor..
Israrla ‘DEĞİŞİM’den bahsediyor, eleştirilere kulak tıkıyor..
Logo ile ilgili son kez yazıyorum..
Bir daha da gündeme getirmek istemiyorum..
Çünkü kabak tadı vermeye başladı..
Elbette toplumun geneli değişimden yana..
Ancak bir yerde bir değişiklik yapılıyorsa, bunu o yerde yaşayanlara sormak gerekmez midir?
Kime yaptırdığın, ne yaptırdığın, nasıl yaptırdığın bir tarafa, kime danışıp sorduğun daha mühim değil midir?..
Logo değişsin tabi, değişmesin demiyor kimse..
Ama değişirken kentin bileşenleri, kentte yaşayanlar söz sahibi olsun..
Akdeniz Olimpiyatları’nda olduğu gibi bir yarışma düzenlensin, bir anket yapılsın, vatandaşa danışılsın, sonra meclise sunulsun falan işte..
Ama ‘ben yaptım oldu’ olmasın..
***
Sayın Başkan halen Belediyenin birçok kademesinde sağlıklı bir ekip kuramamışken, kurum içerisindeki sapla samanı ayıramamışken, logo ile uğraşması, gündemde tutması biraz manidardır..
Hele ki önünde hareketli bir siyasi gündem var..
Partisinin İl ve İlçe kongreleri gelmiş çatmış..
CHP kaynıyor..
Taban İl Başkanına kazan kaldırıyor..
Yaşanan krizin çözümünde, karışıklığın giderilmesinde en önemli aktör de kendisi, bunu çok iyi biliyor!..
Bu süreçte de YANLIŞ (!) yapmayacaktır elbet Sayın Seçer..
Ama bile bile HATA yapmaktan da kaçınmalıdır..
Destek vereceği adayları iyi belirlemelidir..
Parti tabanı ile kendisi arasında köprü olabilecek, dengeyi koruyacak, tecrübe ile gençliği bir araya getirecek liyakatli adaylarla yol yürümelidir..
Bu sayede elini de rahatlayacaktır, işi de..
Lafı çok fazla uzatmadan;
Başkanın samimiyetinden, kent için hizmet etme heyecanından, partisinin menfaatlerini koruma çabasından şüphem yok..
Yanlış yapmayacağına da şimdilik inanıyorum..
Yapacağı hata da bir süre tolere edilebilir diye düşünüyorum..
Ancak bu hatayı bile bile, göz göre göre yapıyorsa, işler değişir..
Çarşı pazar karışır..
Benden söylemesi..