Önceki gün Akdeniz Belediyesi’nde ilginç bir gelişme yaşandı!
HDP’nin kalesi CHP’nin arka bahçesi görülen Akdeniz’de 31 Mart seçimlerinde ne olduysa kazanan AKP oldu!
Bu durum hizmetlerin yetersizliğine isyan mıydı? Akdeniz’in başkaldırısı mı yoksa başka bir şey miydi onu şuan göremiyoruz!...
Oralar biraz sisli…
Ancak 31 Mart seçimlerinde AKP koltuğu kazansa da meclisi kazanamadı!
Sayısal üstünlük HDP ve CHP’nin elinde olduğu için ilginç bir manzara çıktı ortaya…
Ancak burada hakkını yemeyelim Akdeniz Belediye Başkanı AKP’li M. Mustafa Gültak, gerçekten yönetim modeli ve tarzı ile her kesimden takdir topladı.
Taki Haziran ayına kadar!
Mayıs ayında CHP’den istifa eden Akdeniz Belediyesi Meclis Üyesi Süleyman Kahraman, Haziran ayında AKP’ye geçti!
Ve böylece sandalye üstünlüğü Cumhur İttifakı’nın oldu!
Ve böylece dengelerin değişmesi ile Akdeniz Meclisi’nde faktan ufaktan gerilmeler başladı.
Başkanın çizgisini bozduğunu söylemeyiz ancak içerisinde bulunduğu gergin süreç onunda evrilmesine neden oluyor sanırım!
Önceki gün gördük ki Cumhur İttifakı Meclis’te sandalye üstünlüğüne sahip olsa da Şehit Ramazan Bahşiş’in adının bir parka verilmesi oylamasında HDP ve CHP’nin istediği oldu….
Nasıl oldu peki bu?
Çünkü Cumhur İttifakı üyelerinin katılımında eksik vardı!
Meclis üyelerinin kozu budur! Önemli oylamalarda öyle bir hamle yaparsınız ki bırakın başkanı, meclisi kilitlersiniz!
Başkan Gültak, ismi zaten bir parka verilmiş olan şehit ile ilgili siyasi manevralarla durumu kurtarmaya çalışsa da madalyonun arka yüzünde Cumhur İttifakı’ndaki çatlağa bakmak gerekir!
Ancak yine de şunu da söylemeden geçemeyeceğim; sayın Gültak bugün artık özellikle Akdeniz’in bu tür siyasete karşı net bin duruşu var! İSTENMİYOR BU TÜR SİYASET! KABUL GÖRMÜYOR!
Öte yandan ne demek; ‘şehitlerin isminin parklara verilmesinin pedagojik-psikolojik etkisi’ni yok saymak!
Bunu bir eczacı olan işi bilim olan ve de bu konuda bugüne kadar çok hassas, dengeli ve başarılı bir siyaset yürüten sayın Gültak’a bu çıkış yakışmadı! Olmadı!
Bu konuda acil bir adım atmalı! Aksi takdirde bu söylem kafalarda soru işaretlerine neden olur…