Dayanacak bir omuz arayan.
Zamana direnen.
Tarihin tozlu sayfalarından sıyrılarak gün yüzüne çıkmak isteyen ama can çekişen...
Nice hatırları bünyesinde barındıran eski bir bina.
Modern! (beton binalar) arasında can çekişiyor...
Uzaktan bakıp bakıp iç çeken onlarca insanın hatırasını, derdini, mutluluğunu taşıyan duvarlar,
Artık cılız kolonlar üzerinde dik durmaya çalışıyor.
Deyim yerindeyse kaderine terk ediliyor!
Pek çoğunuzun Çankaya İlköğretim Okulu dediğini duyar gibiyim...
Evet tamda oradan bahsediyorum!
Cılız sesiyle varlığını sürdürmeye çalışan eğitim yuvası,
Eski günlerindeki gibi çocukların koridorlarında koştuğu,
Bahçesinden çocuk seslerinin yükseldiği,
Öğretmenlerinin derslerine yetiştirmek için koşturduğu günlerini arıyor.
Kurulduğu günden günümüze eğitim ve kültür yarışmalarında Mersin'de dereceler yapmış,
Birçok insanın yetişmesinin temelini atan okul,
Maalesef ki şu an kaderine terkedilmiş.
Adının hikayesi 1924 yılında başlayan okula, yaşaması için dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Nazmi Vural, Vali Sabahaddin Çakmakoğlu ve rahmetli Belediye Başkanı Okan Merzeci gibi birçok isim katkı sağlamış.
Ama gel zaman git zaman eskinin gözdesi, Mersin'in hatıra ambarı güzelim eğitim yuvamızı tarihin tozlu raflarına kaldırmak için bırakmışız.
Nice binaların restore edildiği ülkemizde burayı hep öteleyip durmuşuz.
Katkı sağlayan onlarca hayırseverin emeklerinin zayi olmasına, hatırlarla dolu eğitim yuvasının yok olup gitmesine gönlü razı gelmeyen Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak Çankaya İlköğretim Okulu'na sahip çıktı!
Gültak, okulu restore ederek yeni bir fors verip, kreş haline getirmek için kolları sıvadı!
Eski günlerdeki gibi okulun eğitim yuvası olarak kullanılması için elini ağır bir taşın altına koydu!
Bazı dervişlerin fikri ve zikri rantta olunca buranın AVM veya ticari bir bina olacağı yönünde dedikodular ortaya atıldı.
Dedikodulara cevap olarak Belediye Başkanı Gültak, "Bu okulumuzla ilgili, ticari alana dönüşeceği, ranta açılacağı gibi dedikoduları ben göğüslüyorum. Ben ticari konut yapmıyorum. Benim böyle bir yetkim yok. Zamanında Büyükşehir buranın 5000'liğini bu şekilde yapmış. Benim görevim olan 5000'lik plana uygun 1000'lik yapmak. Ancak plan notlarına düşme yetkimiz var. Plan notlarına kreş, eğitim binası, müze ve sosyal tesis dışında hiçbir şey yapılamaz şeklinde not düşüyorum. Bu plan notlarının dışına kimse çıkamaz" diye tarihe not düşüyor.
Yani kaçarı olamayan bir eğitim yuvasından bahsediyoruz!
Gelin tozdan dumandan ferman okumayalım!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur. Bundan dolayı okul lazımdır. Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım." sözü doğrultusunda hareket edelim.
Destek verilsin burası kreş haline gelsin ki yeni eğitim hatıraları canlansın.
Gereksiz eleştirileri bir kenara bırakarak eski göz ağrımıza yeni forsunu verelim.
Eski toprak yeniden dirilsin, güneş gibi doğsun, bir eğitim neferi olarak yoluna devam etsin.
Teşekkürederiz...
