Bugün - 29 Mart 2024 Cuma
Mersin 28°°C
Anasayfa
Hakkımızda
Künyemiz
Reklamlar
Sponsorlar
Sayfalar
Yeni Üye
Gündem Siyaset Asayiş Sağlık Ekonomi Kültür Sanat Eğitim Yaşam Spor Turizm Teknoloji Diğer »
Yazar Detayları

Zeynel ASLAN

Zeynel ASLAN - KURTLAR  SOFRASINDAN  PAY KOPARMAK

KURTLAR SOFRASINDAN PAY KOPARMAK
Yazı Tarihi: 12 Ağustos 2020 Çarşamba

İnsanın hayatı boyunca birçok meslek dalı ile ilişkisi olmaktadır. Bu meslek dalları hayatımızı idame etmede büyük önem taşırlar. Her meslek dalının kendine özgü zorlukları, riskleri ve saygınlığı; aynı zamanda meslektaşların birbirine olan yakınlığı, anlayışı, saygısı ve dayanışması vardır. Fakat öyle bir meslek dalı vardır ki tam bir kurtlar sofrasından pay koparmaktır. Bahsetmek istediğim meslek dalı, her ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok büyük ciroların döndüğü gayrimenkul sektörü olan emlakçılık.

Emlakçılık mesleği yaklaşık 30 – 40 yıl öncesine gittiğimizde genelde emekli insanların uğraştığı meslek olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta emekli mesleği olarak anılmaktaydı. O dönemlerde inşaat sektörü gelişmemiş, nüfus göç hareketliliği fazla olmadığından konut alım satımları ve kiralamalar çok az gerçekleşmekteydi. Bu nedenle fazla bir ciro dönmüyordu. Bir ailenin geçimi için gerekli geliri sağlayamıyordu. Emlakçılık genelde kamuda memur olarak çalışarak emekli olmuş, hesap işlerinden anlayan emekliler için emekli maaşının yanında ek gelir ve zamanı değerlendirme olarak yapılan bir meslekti. Küçük bir dükkân, bir masa iki sandalye bu mesleği yapmaya yetiyordu. İlanlar da satılık ev, kiralık ev yazılı kağıtların cama yapıştırılan reklamlarından ibaretti. Bu zamana kadar okuryazar oranının artması, teknolojinin gelişimi, şehir hayatının cezbedici rahatlığı köyden şehre göçü artırmıştır. Bu etmenlerin yanında, nüfusun da artması konut ihtiyacını artırmıştır. İster istemez inşaat sektörünün de gelişmesini sağlamıştır. İnşaat sektörün gelişip konut sayılarının ve nüfus hareketliliğinin artması, zincirleme olarak alım satım ve kiralamada büyük ciroların dönmesini sağlamıştır.

Bu artan cirolar iştah kabartmanın yanında herhangi bir eğitim, yeterlilik şartı, kural ve denetleme olmadığından işsizliğin de artmasıyla emlakçılık, sermayesiz en kolay yapılabilen, eğitimi olan olmayan birçok kişinin mesleği haline gelmiştir. Bu karma düzen içerisinde eğitimlere katılıp belgelerini alan, kendisini geliştiren bu işi profesyonelce yapan, mesleğinde söz sahibi, saygınlık kazanmış, dürüst çalışan birçok emlakçı mevcuttur. Elbette ki her meslekte olduğu gibi bu meslekte de çürük elmalar olacaktır. Birileri mesleğinde hata yaptığı için tüm meslektekilere kötü deyip genellemediğimiz gibi emlakçılık da aynı durumdadır.

Emlakçılık artık eskisi gibi bir masa iki sandalye ile yapılan emekli mesleği olmaktan çıkmıştır. Şuan da bir emlak ofisinin her ay en az 8.000 TL ile 10.000 TL arasında masrafı vardır. Bunlar ofis kirası, afişler, elektrik, su, çay kahve ikramları, sigorta, muhasebeci, vergiler, internet siteleri abonelikleri, aracın yakıt ve bakım masraflarıdır. Her ay öncelikli olarak masraflarını çıkarmak sonra da geçimini sağlayacak geliri elde etmesi gerekmektedir. Bu döngüyü sağlayabilmesi için sürekli satış yapıp portföyüne yeni ilanlar eklemek zorundadır. Gayrimenkulü doğru fiyatlandırma ile satışa sunmamışsa her gittiği sunum sonunda eli boş dönecektir. Her gidip gelme hem yakıt hem zaman açısından ayrı bir külfet getirecektir.

Her meslek erbabı emeğine sahip çıkmak için fazla mücadele sarf etmez. Emeğinin karşılığını işini yapıp bitirdikten sonra alır. Fakat emlakçı öyle değildir. Emeğine sahip çıkmak zorundadır. Emlakçının emeğinin karşılığı, avucunun içerisinden her an kaçabilecek bir kuş gibidir. Emlakçı satılacak gayrimenkulü bulur. Sahibi ile satışı konusunda anlaşır. Resimlerini çeker, tanıtımı için hazırlattığı afişini asar, ücret ödediği birkaç internet sitelerinde ilan oluşturur. Müşterileri götürüp gayrimenkulün tanıtımını yapar. Bu gidip yer göstermeler gayrimenkul satılıncaya kadar onlarca defa aynı şekilde tekrar eder. Bu yaptığı çalışmaların hepsi bir maliyet oluşturur. Müşteri, işine yarayacak gayrimenkulü sokak sokak gezip zaman kaybetmeden emlakçı sayesinde satışa sunulan ilanlardan ve reklamlarından bulur. Dürüst olmayan müşteri ya gidip mevkiinde gayrimenkulü bulur ya da emlakçı ile gidip konumu öğrenir. Sonradan gidip komşulardan gayrimenkul sahibine ulaşmaya çalışır. Satıcı da dürüst değilse emlakçının yaptığı çalışma sonucu satış aşamasına gelen gayrimenkul, emlakçıyı saf dışı bırakarak el sıkışırlar. Hatta meslektaşları dahi meslektaşının ilanlarında gördüğü gayrimenkulün sahibine ulaşmaya çalışarak kendi müşterisine satmaya çalışır. Başta da bahsettiğim gibi tam bir kurtlar sofrasıdır. Uyanık olan, emeğine sahip çıkan bu sofradan beslenir. Anlaşılacağı gibi, bu döngü içerisinde emlakçıyı uyanık olmaya zorlayan, dürüst olmayan hem satıcı hem de alıcılardır. Herkes emlakçıya güvenmediğini belirtir. Bu güven duygusunu dürüst olmayan hem satıcı hem alıcı önce kendilerini sorgulamalıdır. Bir meslek dalındaki kişiler emeğine sahip çıkıyorsa kötü olarak yorumlanamaz. Bu durumda kimin dürüst olduğu, kimin dürüst olmadığını sorgulamak gerekir. Bu yüzdendir ki emlakçının emeğine sahip çıkması anormal olarak karşılanmamalıdır.

Emlakçının emeğine sahip çıkmasının en sağlam yolu satıcıya “Satış Aracılık Yetki Belgesi” müşteriye de “Yer Gösterme ve Hizmet Belgesi’’ni imzalatması gerekmektedir. Satış yetkisini vermeyen gayrimenkul sahibi ile yer gösterme belgesini imzalamayan müşteri ile çalışma yapmamalıdır. Her emlakçı aynı şekilde prensip edinip dik durup bu belgeler olmadan çalışma yapmazlarsa hem satıcı hem alıcı bu belgeleri imzalamak zorunda kalacaklardır.

 

 

Emlakçılığı sadece hizmet bedeli almak olduğunu zanneden, vasıfsız ve kayıt dışı emlakçılık yapanlar ile emlakçılıkta çantacı olarak tabir edilen ayakçı emlakçılar da mevcuttur. Gerçekte yaptığı iş yerinin camına, satılık kiralık ilanlarını asarak emlakçılık yapmaktadırlar. Hatta bir kısım site ve apartman yöneticileri ile kapıcılar da emlakçılığa soyunmuş durumdadırlar. Bunlar kayıt dışı haksız gelir elde edenlerdir. Diğer yandan vergi levhası ile bu işi yapan eğitimli, dürüst çalışan, vergisini veren emlakçıların da hakkının savunulması ve gayri yasal emlakçılık yapanların denetlenip cezalandırılarak bu işten el çektirilmeleri gerekmektedir. Böylece emlakçılık mesleğinin saygınlığı korunarak karga ve akbabaların bu kurtlar sofrası döngüsünde beslenmelerin önüne geçilmeli, satıcı, alıcı ve emlakçı mağduriyetleri giderilmelidir.

 
İletişim E-Posta: - Telefon:


 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer Yazıları

SİVİL TOPLUM KURULUŞU TÜGEM’İN EMLAK SEKTÖRÜNE ETKİSİ
ETİK OLMAK
İŞİ EHLİNE BIRAKMAK
KURTLAR SOFRASINDAN PAY KOPARMAK
SAHİBİNDEN Mİ, EMLAKÇIDAN MI?
FAİZ DÜŞÜK HAYAL KIRIKLIĞI BÜYÜK
Diğer Yazarlar

TÜRKİYE'DE KİRACI OLMAK
MEVZUAT VE UYGULAYICILARI
GÖZÜNÜZÜ KAZANDAN AYIRMAYIN..!
İŞÇİ DOSTU BAŞKAN
Koronavirüs’te sınıfta kaldık Mersin!
SİVİL TOPLUM KURULUŞU TÜGEM’İN EMLAK SEKTÖRÜNE ETKİSİ
MEDYA MENSUPLARI DERNEĞİ NE SALDIRI
SİLİFKE CADDESİ'NDE MÜLTECİ BOLLUĞU
ROZETİN FENDİ MAZBATAYI YENDİ
İYİ FUTBOL VE ŞANS..
Hava Durumu ( Mersin )
Bugün
22°°C - 28°°C
Cumartesi
21°°C - 28°°C
Pazar
21°°C - 28°°C
Pazartesi
21°°C - 29°°C
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritası
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynağı
Hakkımızda
Reklamlar
Sponsorlar
Sayfalar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright © 2024 - Tüm hakları saklı tutulmaktadır.
Bu sitede yayınlanan tüm resim, materyal ve içeriğin telif hakları tarafımızca saklı olup izinsiz alınıp kullanılamaz.
( Online) 1,00ms