“Gelen gideni aratıyor” derler.
Rutinin bozulduğu, alışıla gelen işleyişin değiştiği, karmaşıklaştığı ve tutarsızlaştığı dönemlerde sık kullanılır.
Şu anda Büyükşehir Belediyesinde böyle garip bir durum yaşıyoruz.
Akıl erdirmekte şahsen sıkıntı yaşıyorum.
Yapacakları kanun ile tarif edilmiş, uygulaması yönetenin ufkuna, öngörüsüne ve ferasetine bırakılmış, coğrafyasına ve yaşayanlarına hizmet odaklı bir kurumu yönetmek ne kadar zor olabilir.
Sayısız danışmana, yancı akıl hocalarına, yandaşlara, satılık kalemşörlere rağmen “yönetememek” mümkünmüdür?.
Koltukta birisinin oturmasına bile gerek olmamalı.
Yeter ki “üst akıl” psikozuna girme.
Aklın ermiyorsa kurcalama.
Hedefin “halkın çıkarı” olsun.
İnan ki; zor değil kardeşim.
Mersin’in zamanını çalma.
Mersinli’nin güvenini boşa çıkarma.
Kendi emeğini, senin için çabalayanların alın terini heba edip, çöpe atma.
İndirip, bindirip sonra yine indirdim dediğin su ücretlerini düşün.
Tersane olayındaki kararsızlıklarını düşün.
Meclisteki bir dargın bir barışık hallerini düşün.
Uzlaşmacı geçinip etrafında kimseyi bırakmadığını düşün.
“Kervancı başı” yardımcın ve şürekası sana yetiyorsa düşünmene gerek yok.
Ama aklımızla dalga geçmeyi bırak.
“Su” faturalarına dön de bir bak.
Kulaklarını aç, halkın sesini duy.
“Yandım” dedirten bedeller.
Senin yan kuruluşunun imzası var hepsinin altında.
Asıl can yakan ise utanmazca verdikleri akıl;
“MESKİ, “Faturasını ödeyemeyenlerle ‘ben öderim’ diyenler buluşuyor” sloganıyla https://askidafatura.mersin.bel.tr adresine yardımsever vatandaşları davet ediyor.”
Tahsilatı da garantiye alıyor uyanıklar.
Bir kampanya da benden o zaman;
Fazlası olanlar, yolda bulanlar, ihtiyacım yok diyenler;
MESKİ’nin kapısına bırakın bir zahmet.
Sağolun, varolun, iyi ki varsınız.
“BOŞ ÇUVAL DİK DURMAZ!..”