Ülke ve millet olarak sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz kesin. Bu süreci de birlik ve beraberliğimiz ile aşacağımız da bir gerçek. Ancak gelin görün ki bu birliği bozmaya çalışan, beraberliğin önünü kesmeye odaklanmış siyasi argümanlar maalesef devreye giriyor.
Bunun ilk örneğini ülke olarak yardım kampanyalarının yaşandığı dönemde yaşadık. Hatırlayacağınız üzere Hükümet ‘Biz Bize Yeteriz’ deyip bir yardım kampanyası başlatmış, bunu üzerine bazı hükümete muhalif belediyeler kendi bünyelerinde aynı tarz kampanya başlatarak bir nevi rekabet ortamı yaratmışlardı.
Genelde yerele döndüğümüzde ise aynı yaklaşıma yine sokağa çıkma yasağının yaşandığı günlerde ekmek dağıtımı meselesinde tanıklık ettik. Mersin Büyükşehir Belediyesi sanki ekmek dağıtımalarının engellendiği algısını yaratarak krizi fırsata çevirmenin derdine düştü. Ama unutmuşlardı ki aynı partinin Mezitli, Yenişehir ve Tarsus Belediyeleri aynı dönemde vatandaşa ücretsiz ekmek dağıtmıştı.
Neyse, gelelim asıl meseleye.
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarihi oturumlarından birini gerçekleştirdi. Pandemi dolayısı ile Olağanüstü toplanan meclis olağan dışı tavır ve davranışlara tanıklık etti.
Pandemi döneminde 11 CHP’li Büyükşehir Belediye başkanı ORGANİZE bir şekilde meclislerini olağanüstü toplamak amacı ile Valiliklere başvuruda bulundu. Bu belediyelere Mersin’de dahildi. Mersin’ Büyükşehir Belediyesi’nin meclis talebine Valilik izin verdi ve Cumartesi günü olağanüstü gündemle toplanıldı. Kentin 2 haftadır gündemindeki konu olana borçlanma yetkisi meclisin en önemli gündem maddesiydi. İş görüşülmeye geldiğinde ise dananın kuyruğu orada koptu.
Meclis öncesi Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak katıldığı bir radyo programında, daha önce Cumhur İttifakı olarak verdikleri 160 milyon TL borçlanma yetkisini, Başkan Seçer'in kendilerine nasıl kullanıldığını anlatması halinde onay verebileceklerinin sinyallerini vermişti. Aynı programda Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz daha radikal konuşup, kendilerine göre yeterli gerekçelerle kesinlikle ret oyu kullanacaklarını ifade etmişti. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de bunun bilinci ile alışılagelmişin dışında bir tarz izledi Meclis boyunca.
Gergindi.
Sinirliydi.
Karşısındaki muhalif meclis üyelerinin konuşmalarına sürekli müdahale etti.
Eleştirileri kabul etmedi.
Alaycı ve ayar verici bir üslup ile karşısındakilerin seçilmiş Belediye Başkanı ve Meclis üyeleri olduklarını unuttu.
Meclis üyelerine siyaseti öğretmeye bile kalktı.
Sanki kendisi bir öğretmen, karşısındakiler de talebeymiş gibi, ‘dersinize çalışıp gelmemişsiniz’ diye kızdı.
Yani diyeceğim o ki Meclisi de, Meclis Üyelerini de gereğinden fazla gerdi.
Meclisi psikolojik bir meydan muharebesine çevirdi.
Başkanın bu tavrına CHP’li ve HDP’li meclis üyeleri de ayak uydurdu. Konuşmak için söz alan Cumhur İttifakı Meclis üyelerinin konuşmalarına müdahale ettiler. Polemik yarattılar. Böylesi bir ortamda sağlıklı bir kararın çıkması da maalesef ki zordu. Gelin görün ki yaşanan gerilimi doğru bulmayan CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan Meclisi terk etti. Hem de kritik borçlanma yetkisi oylaması öncesi.
Sonuç olarak Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ için gündeme gelen borçlanma talebi oy çokluğu ile reddedildi.
Şimdi size soruyorum.
Borçlanma yetkisi şimdilik kabul edilmedi. Ancak önümüzde yerel seçimlere 4 yıl gibi uzun bir süreç var. Ve daha onlarca Büyükşehir Belediye Meclisi. Belki sayın Seçer birkaç ay sonra yeniden borçlanma yetkisi isteyecek, kente hizmet için Cumhur İttifakının desteğine ihtiyaç duyacaktı
Neden ipler koparıldı?
Bu süreçte birlik ve beraberlik içerisinde çalışacak bir Meclis görmemiz mümkün olacak mı?
Neden Mersin’in geleceği genel siyasete kurban edildi?
Benim başta Vahap Seçer ile CHP’li ve HDP’li meclis üyelerine talebimdir. Açıp birkez daha Cumartesi günü yapılan meclis toplantısını izlesinler. Ama izlerken ellerini de vicdanlarına koysunlar mümkünse.
Bana göre Başkanın bu tavrı, bundan sonraki süreç için Mersin adına büyük kayıp olacak. Olan kuşkusuz ki Mersin’e olacak!
Teşekkürederiz...
