Şöyle bir kulak kabartın çevrenizde ne konuşuluyor, komşunuza gidin, kahve de yan masada konuşulanları dinleyin ya da açıktan sorun, alacağınız cevap 3 aşağı 5 yukarı aynıdır. Kanal İstanbul’u bilir, Libya da ne oluyor bilir, Süleymani’nin ölümü ile ilgili fikirleri vardır.
Ancak kentinin sorunlarını pek konuşmaz. Pek çoğumuz ilimizin, ilçemizin hangi sorunları var pek bilmez. Belki de hayatında hiç gidip görmeyeceği Kanal İstanbul için fikir yürütürüz ama evinin hemen yanında yapılmayan yolu konuşmayız. Libya’yı konuşuruz, nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini söyleriz, General Hafter, Libya’nın yüzde 94 ‘ünü kontrol ettiğini biliriz ama kendi belediye başkanımızın adını bile bilmeyiz. Metro ihalesinden haberi yoktur, kaç kilometre yapılacak merak dahi etmez ama Kanal İstanbul çevresinde alınan Katarlıların kim olduğundan teker teker bilgisi vardır. Kentimizde sadece sorunu yaşadığımız anda biliriz ama çok çabuk ta unuturuz.
Kentimizden bi haberiz. Çok politik olduk. Hala Mersin’in yarısına yakınında kanalizasyon yok. Maaşına yapılan zammın ne kadar olduğunu bilmiyor ama Kanal İstanbul’a 110 milyar harcanacağını, derinliğinin ne kadar olacağını bilir. Kendi oturduğu ilde hangi hizmetler yapılmış, yapılacak umrunda değil, farkında da değil. Çok politik bir toplum olduk, çok.
Erdemli de doğal gazın ilçeye ne zaman geleceğini bilmez, merak edip sormaz ama Süleymani’nin cenazesine kaç kişi katıldığını bilir. Erdemli’nin nüfusu 134 bin ama yllardır Erdemli’de Otogar yok. Büyük caddelerin durumu içler acısı. Gündemi boş bulursa bunu konuşur ama ülkemiz de ulusal gündem hiç boş da kalmıyor, yani kentli kendi sorununu konuşmaya sıra gelmiyor…!
Tarsus’un en büyük sorunu oto park ama bu pek konuşulmaz. En son Gazeteci Büyüğümüz Mehmet Yaşot’un kalp krizi geçirdiği sokağa ambulans giremedi. Nedeni park sorunu nedeniyle sağlı sollu park eden araçlar. Şimdi bu sorunu Gazeteci Merih Özyaşaroğlu bas bas bağırıyor ama duyan yok. Ta, yeni bir vahim olaya kadar. Bu bölge sit alanı güzel ama bir çözümü de olmalı.