Sizi bilmem ama benim gündemim EKONOMİ!
Özellikle tarımsal üretim!
Çünkü pandemi bir kez daha gösterdi ki en büyük silah TARIMSAL ÜRETİM GÜCÜ!
Ama işte burada karnemiz kötü!
Hele de tarım şehri Mersin’de durum vahim!...
Adana çiftçisi afet yardımı alırken Mersin seyretmiş…
Ziraat Odası özeleştirisini yaptı ama siyasiler, idareciler, yöneticiler umursuzca koltuklarında oturmaya devam edecek…
YAZIK!
CHP milletvekili Cengiz Gökçel'in 'çiftçi' isyanı ise TBMM’den yükseldi!
“Avuçlarında ne varsa alınıyor!”
Türk tarımının en karanlık günlerini yaşadığını belirten CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, çiftçilerin zor durumda olduğunu vurgulayarak isyan etti: “Türk çiftçisi borçlarını ödeyemiyor, hacizlerle elinde, avucunda ne varsa alınıyor. Çiftçiler yok olurken tarım kredi kooperatifleri üstüne bir de haciz darbesi vuruyor”.
Çiftçi küsüyor.
İşsizlik ordusuna katılım sürüyor.
Ama iktidar hala bu konulara sağır….
Yani biz pazarın en büyük oyuncularından olan Türkiye, Mersin sahipsizlikten, ilgisizlikten, iş bilmezlikten her geçen gün geriye gidiyor!
Yazık!
***
Tarımsal üretimin en önemli ayağı olan araştırma geliştirmedik eksikliğimiz uzay boşluğu ile tarif etsek yanlış olmaz!
Ama bu alanda yıldız misali parlayan ender değerlerimizden olan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Kampüsü sahili ise hala rantın gözdesi!
Tarımsal üretimin geleceğine ışık tutan Alata’nın sahip olduğu arazinin bazı bölümlerinin koruma altına alınması kimilerini memnun etse de uzmanlar uyarıyor; BÜTÜNCÜL KORUMA ŞART!
Yani iki gün sonra “Ya burası zaten ikinci kategoride ki bir korunma alanı, vasfını yitirmiş” diyerek, turizme, imara açmak istemenin önü tamamen önlenmeli!
Bunun içinde bir olunmalı!
Tek hareket edilmeli!
Öyle birisi memnun diğeri karşı durarak olmaz bu iş!
Alata’yı koruyamazsak tarımın geleceğini koruyamayız!