703 numaralı kanun hükmünde kararnameyi bilen var mı? Ya da İFP nedir? Desem, TRT çalışanları dışında birçok insan belki hatırlamaz bile. Ancak ateş düştüğü yeri yakar derler ya hani. O nedenle bu kararnamenin canını yaktığı her TRT çalışanı, bu kararnameyi asla unutmaz.
Bildiğiniz gibi TRT'nin ilimiz Mersin'de Çukurova Müdürlüğü, aynı zamanda bölgemize yayın yapan ve1968 yılından bu yana faaliyetlerini Mersin'de devam ettiren bir de Çukurova Radyosu var. Buraya kadar her şey güzel, çalışanlar işinde gücünde. Ancak, her şey olağan akışında devam ederken, 2018 yılının 9 Temmuz günü, TRT çalışanlarının tam ortasına bomba gibi düştü 703 nolu kanun hükmünde kararname. Herkes şaşkın ne yapacağını bilemez durumda. Çünkü öyle bir kararname ki, bir ay içinde kararınızı verin. Ya teşvikli emekliliği kabul edin ya da kendi isteğinizle başka kurumlara geçin mesajı veriyordu. Eğer bizim arzu ettiğimiz gibi değilse kararınız, kırk katır mı? Yoksa kırk satır mı istersiniz? Anlamını taşıyan paylaşımlar, kararınızı verdiniz mi? diye soran baskıcı aranmalar birbiri ardına peş peşe geldi. Bazılarımız mağduriyet yaşarım endişesiyle hiç aklında yokken emekli olmak durumunda kaldı. Bazılarımız da başımıza bir şey gelmesin diye kendi isteği ile Mersin ya da istedikleri illerdeki başka kurumlara gönülsüzde olsa gitmeyi kabul ettiler. Ancak İFP yani "İstihdam Fazlası Personel" listesi diye bir liste açıkladılar ki, bu listede yüzlerce personel ismi vardı. Her biri başka kamu kurumlarına istekleri dışında gönderildiler. Fakat işin en ilginç olan kısmı şu oldu. TRT Çukurova Radyosu'ndan sadece iki arkadaşımız İFP kapsamında başka ve ilgisiz kurumlara zoraki gönderildiler ki onlarda radyonun kalan tek spikeri ve tek başmühendisiydi. Oysa İFP’nin amacı ne olmalıydı? Üç kişinin işini beş kişi yapıyorsa eğer, ikisinin gönderilmesiydi. Ancak öyle olmadı ne yazık ki. Çukurova Radyosu’nun kalan tek spikeri ve tek başmühendisi yaptıkları işle ilgisi olmayan ve hiç tanımadıkları başka kurumlara gönderildi. O nedenle bu işe kimse akıl erdiremedi. Haliyle İki yıl kadar devam eden yargı süreci başladı. Ve nihayet adalet geçte olsa tecelli etti ve kurumlarına dönen birçok TRT çalışanı gibi bu iki arkadaşımızda ait oldukları kurumlarına geri döndüler. Peki, bu işin kazananı kim? Tabi ki kazanan yok. İki yılını hiç tanımadıkları kurum ve işlerde son derece verimsiz, mutsuz geçiren, üzülüp yıpranan birçok insan ve yargıyı meşgul eden bir sürü dava, duruşma, yazışma. Neresinden bakarsanız bakın zarar. Eh ne diyelim? Kanunu böyle uygulayıp bu sıkıntıların yaşanmasına neden olanlara Allah akıl fikir versin. Kurumlarına dönen arkadaşlarımıza da hayırlı uğurlu olsun.