Zavallı Mersin!..
Kimin elinde kaldıysa savsaklandı, hırpalandı, aşağılandı.
Genel, yerel farketmedi.
Deyimde söylendiği gibi;
“Emmi, dayı, hepsinden aldı payı.”
Mersin-Antalya karayolu.
Hızlı tren.
Konteyner limanı.
Havaalanı.
Bunlar yapılmak istenen ama yapılamayanlar.
Say sayabildiğin kadar bitmez.
Bir de tersi var;
Yapılmamalı-yapılmasın denilen, ama inatla yapılarak cenneti cehenneme çevirecek işler.
Akkuyu Nükleer santralı.
Balık çiftlikleri.
Kömürle çalışan çimento fabrikaları.
HES’ler.
Maden, taş, mermer ocakları.
Eskileri yetmezmiş gibi şehrin göbeğindezehir saçacak Polipropilen tesisi.
İş öyle bir hale getirildi ki;
Eleştirmek suç haline geldi bu kente.
Ben yine de eleştirip “suç” işleyeyim.
Bakın sırada Beyefendinin metrosu var.
Ala-yıvala ile ihaleye çıkarıldı.
Aslında yapılan “ön yeterlilik” aşaması.
Sanki “yapılmış” gibi bir algı yaratılıyor yandaş takımı kullanılarak.
“Keşke” yapılabilse.
Ama kazın ayağına kimse bakmıyor.
“Tanıtım” yapılmıştı hatırlarsak.
Abdullah Ayan tanıtımda iki çift laf etmiş Metrocuları o salona gömmüştü tabir yerindeyse.
Görüneni göremeyenler, görmekten inatla kaçınanlar var bu kentte ne yazık ki.
Beyefendinin belediyesinin “ihale yapamama yetmezliği” gibi bir sorunu var zaten.
“Teknik” sorunlara takılıp yapılamayan ihaleleri hatırlıyoruz.
Ekonomik şartlar ortada.
Söz konusu firmaların kredibiliteleri ve becerileri ortada.
Beyefendinin Belediyesinin ekonomik şartları ortada.
İhalenin onaylanma şansının yüzdesi ortada.
Mersin’in coğrafik yapısı ortada.
Mersin’de bu işi bitirmenin başlamaktan çok daha “zor” olduğu ortada.
Böyle bir konjönktür de metro yapmak moda deyimle siyasi saiklerle yapılan bir eylemden öteye geçer mi bilinmez.
“Yapılır mı?.
Elbette yapılır.
Ama bugün, o gün değil.
O kurumda bu kurum değil ne yazık ki.
Kendi otoparkına sahip çıkamayıp konuyu meclis toplantısınataşıyan bir meclisi var Beyefendinin.
Beyefendinin belediyesinin Tiyatrosunun Hacivatla-Karagöz gösterisini izleyenler durumu dahaiyi anlar.
Kaçırmayın izleyin.
Metro’yu tiyatro yapmak zanneden kafayı orada göreceksiniz.
Sevdiğim Laflar:
“İNATLA KALKAN, NEDAMETLE OTURUR..”