Son günlerin gündemi.
Kıdem Tazminatı ve Savunma Hakkı!
Artık benim de iki satır yazmam farz oldu.
Kimsenin hakkını yemeyelim!
İktidar gündem belirlemede bir numara.
Nasıl olsa Havuz Medyası var.
İstediğini yazdırır, söyletir.
Kim ne diyebilir ki?
Kıdem Tazminatına yeni düzenleme gelecekmiş.
Kıdem tazminatını tarif etmeye gerek yok.
Her çalışan bilir.
İşten ayrılırken alınan toplu paradır.
Bir derde deva olur diye.
Yıllar önce bu hakkı vermişler işçiye!
Yeni düzenlemeyle kıdem kıdıma dönecek.
Bunu da alabilmek için önce 60 yaşını dolduracak işçi kardeşim.
Sonrasında yüzde 25’ini verecekler.
Kalanı ise 75 yaşına kadar maaşına eklenerek ödenecekmiş.
75 Yaş sonrası mı?
İktidar ömür biçmiş sana!
75 yaşına kadar yaşar diye.
Bir de bunu mu sorgulayacaksın.
Sürünmektense Öl Gitsin!
Kıdem yerine kıdıma razı olursan olacağı budur İşci Kardeşim!
Bakmayın patronların da isyan ettiğine.
Onlar senin durumuna değil ceplerinden fazla para çıkacak diye isyanlarda…
Yoksa kimin umurundasın ki?
(S)avunma!..
Bay Başkan her şeyi yeniden dizayn ediyor.
Sıra barolara geldi.
Avukatlar ayaklandı!
Ankara’ya yürüdüler.
Yarı yaya yarı mobil…
Ama, kendi başkentlerine giremediler.
Ancak 36 saat sonra Ankara’ya sokuldular.
Anlamak mümkün değil.
Onlar da bas bas bağırdı; “Savunma hakkımız söke söke alırız!” diye.
Zaten savunduklarının durumları da ortada.
Hukuk yoksa savunma neye yarar ki?
Bekir Coşkun abimin dediği gibi,
“Hukuk guguk olmuş”!
Bağırmak neye yarar?
Yeşil Pasaport al, ama Ankara’ya alınma.
Ülkenin Başkenti’ne sokmasınlar seni.
Elin adamı seni ülkesine niye soksun ki!
Savunmayı unutup yeşil pasaportla avunursanız olacağı budur.
Buna düpe düz “(S)avunma” derler.
Sözün ÖZÜ;
Deveye sormuşlar, “boynun neden eğri?” diye.
O da yanıtlamış, “nerem doğru ki!”…