Mersin Büyükşehir Belediyesi pandemi sürecinde olağanüstü toplandı..
Gündemin en önemli maddesi ‘borçlanma’ yetkisiydi..
Başkan Seçer meclisten 250 milyon TL borçlanmak için yetki istedi..
Cumhur ittifakı yetkiyi vermedi..
Neticede Mersin’de, meclisin de siyasetin de havası birden değişti..
Bu hava pandemi sürecinde puslanmaya başlamıştı esasında..
Bir ekmek dağıtma meselesi yüzünden devreye Partilerin Genel Merkezleri girdi..
Mesele genel siyasete döndü..
‘Ona dağıttırdın, buna dağıttırmadın’ tartışması ekmeği bile siyasete kurban etti..
Halbuki önemli olan ekmeğin kimin dağıttığından ziyade, ekmeği kimin yediği olmalıydı..
Kılıçların çekilmesini bekliyorduk açıkçası..
Ancak gelinen süreçte yerel seçimlere normal şartlarda 4 yıl olmasına rağmen bekledimiğimizden çok daha erken çekildi o kılıçlar..
Bunda Partilerin genel merkezlerinin tavırları, Meclisin baş aktörlerinin tavır ve yaklaşımlarına da yansıdı..
Bu sebeple doğruları ve yanlışları ile toplanma nedeni gibi ‘olağanüstü’ bir Meclise tanıklık etmiş olduk malesef..
Mesela, geride bıraktığımız 1 yıllık süreçte Mersin Büyükşehir belediye Başkanı Vahap Seçer’in siyasi dilini ve tarzını bir hatırlayın..
Çok pozitif, yapıcı, bütünleştirici bir yapıyla Meclisi yönetiyordu..
Beğeniyor ve takdir ediyordum..
Ancak Olağanüstü toplanan Meclis’te sayın Başkan da bu uslubunu geride bırakmış göründü..
Gergindi, eleştirilere kendini kapatmış, güdümlenmiş bir tavırla Meclisi yönetti..
Belediye Başkanlarına, Meclis üyelerine ayar verdi..
Bu tavrı Meclis üyelerini ve İlçe Belediye Başkanlarını da gerdi..
Başkan Seçer neden borçlanmak istediğini tam anlamıyla anlatamadı bence..
Onun yerine, bu kadar borç ödedik dedi..
Şu kadar tasarrufa gittiğini söyledi..
Ortada belediyenin rutin hizmetleri ve sosyal projeler dışında, ele avuca gelen 1 proje açıklayamadı..
Daha önce borçlandığı 164 milyon TL’yi de bu doğrultuda harcadığını ifade etti..
Cumhur ittifakı Meclis üyeleri de Başkan Seçer’e ayak uydurdu bir nebze..
Borçlanma yetkisini neden vermediklerini sağlıklı bir biçimde açıklayamadılar kanımca..
Mesela aylar önce Başkan Seçer’e verdikleri 164 milyon TL’lik borçlanmanın hesabını sormadı kimse..
Biri de çıkıp, ‘Kardeşim biz sana Mersin’e hizmet etmen, proje üretmen için borçlanma yetkisi verdik, bunu borç öde diye vermedik’ demedi..
‘Şimdi çıkıp 250 milyon TL borçlanma yetkisi istiyorsun, bunu hangi projeyi hayata geçirmek için kullanacaksın!’ diyemedi..
Demeye getirse de o sert tartışma ortamında seslerini duyuramadı..
Ama şu bir gerçek ki, Sayın Başkan Seçer, ayar vermeyi seviyor..
İlk zamanlar biz gazetecilere güzel ayar vermişti..
Cumartesi günü de Meclis’te, Meclis üyelerine, Belediye Başkanlarına ayar çekmeye kalktı..
Onlar, bizim gibi naif çıkmadı..
Sonrasında ortam birden atışma havasına büründü..
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan dayanamayıp meclisi terk etti..
Olağanüstü toplanan Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ‘borçlanma’ yetkisi görüşüldü..
Aslında herkes birşeyleri demeye getirdi..
Ama kimse birşey demedi..
Diyemedi..
Dese de sesini duyuramadı..
Yerelde, genel siyaset yapmak da sanırım bunu gerektirdi..
Olan yine Mersin’e oldu, iyi mi..