Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararda belirlenen alanın Toros Tarım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi için Mersin Özel Endüstri Bölgesi ilan edildiği ifade edildi. Mersinliler ise bu karara tepki gösterdi. GÜNEY GAZETESİ'nden Hasan Küçük'ün haberine göre, Mersin Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sinan Can, 27 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı kararıyla Serbest Bölge ile Karaduvar arasında kalan Tekfen Grubuna ait Polipropilen Tesisi yapılması planlanan alanın Özel Endüstri Bölgesi ilan edildiğini söyledi. Polipropilen Tesisi için 10 Mart 2020’de nihai ÇED raporunun çıktığını hatırlatan Can, “Biz oda olarak ÇED raporunu inceleyip raporumuzu oluşturduk. Kamuoyuna açıklayacakken Endüstri Bölgesi ilan edildi” dedi.
“TİRAJİKOMİK BİR DURUM”
“Bu trajikomik bir durum. Türkiye Covid-19 ile mücadele ederken insanlar canları ile uğraşırken tarşılabilir bir düzlemden çıkarak bu gibi kararların çıkmasını doğru bulmuyoruz” diyen Can, “Keşke bu karar görüş alıp verebileceğimiz tartışabileceğimiz zamanda çıksaydı” şeklinde konuştu. Tesisin kurulacağı yerin Mersin'in yıllardır travmaları yaşayan bir bölgesi olduğunu vurgulayan Can, “Orası hem bir küçük balıkçı köyü hem tarım bölgesi, hem turizm gelişim bölgesi hem de liman ve serbest bölge gibi ticari potansiyele sahip olan bir bölgenin genişleme alanı. Siz geliyorsunuz oraya bir Polipropilen Plastik Fabrikası gerçekleştiriyorsunuz. Siz o bölgenin kaderini değiştirebilecek, önlenemez sonuçlara gebe olabilecek çevre kirliliğini artırıcı bir tesis yapıyorsunuz. Tesisin ekonomik katkıları olduğu söyleniyor ama bunun çevresel kirlilik yükleri çerçevesinde değerlendirdiğimiz zaman o bölgede yapılmaması gerekiyor farklı bir bölge seçilmesi lazım. Yer seçiminin yanlış olduğunu söylüyoruz” diye konuştu.
“TESİS BÖLGEYE UYGUN DEĞİL”
Söz konusu alanın bir kısmının 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/5.000’lik İmar Planında Serbest Bölge’nin gelişim alanı bir kısmınında sanayi depolama alanı olarak geçtiğini anlatan Can, “Şimdi Özel Endüstri Bölgesi ilan edildikten sonra imar değişikliği için Meclise gelecek. Kent bunu da tartışacak. Biz raporlarımızı oluşturduk ilgili kurum ve kuruluşlara bunları vereceğiz. Biz buradan şu çağrıyı yapıyoruz; Biz bu Polipropilen Tesisi bu bölge uygun olmadığını, alternatiflerinin değerlendirmesi gerektiğini, bu bölgenin söz konusu tesisin kirlilik yükünü kaldırabilecek bir alan olmadığını, Serbest Bölge ve limanıın gelişim alanı, sanayi depolama alanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Meclisten bu kararın geçmemesini talep ediyoruz” diye konuştu.
“TESİS YAPILIRSA SERBEST BÖLGE GENİŞLEYEMEZ”
İnsanlar korona ile mücadele ederken böyle bir kararın çıkmasını Mersinlilerin samimi bulmayacağını anlatan Can, “Mersin'de yatırım yapılmasın demiyoruz Mersin tabii ki kalkınacak. Polipropilen tesisi yapılacak bölgenin bir kısmı Mersin Serbest Bölgesinin gelişim alanı. Serbest bölge başka nereye gelişecek. Üstü yol altı deniz. Limanın genişleyerek verimli hale gelmesi, ithalat ihracat oranlarının artması Türkiye'ye Anadolu'ya olan köprünün Mersin'den sağlanması çok önemli konular.Geçmişteki Kalkınma Planlarında Mersin'in misyonu bu şekildeydi ama son 1-1,5 yılda ne oldu bilmiyoruz bu misyon bir kenara kondu” ifadelerini kullandı.
ENGİN: BU TESİS MERSİN’İN KALBİNE SAPLANAN BİR HANÇER
Mersin Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin ise söz konusu yerin Serbest Bölgenin genişleme alanı olduğunu hatırlatarak 1/100.000’lik planlarda ise Mersin Konteyner Ana Limanı olarak işaretlendiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 11. Kalkınma Planında konteyner limanı olarak Doğu Akdeniz diye bahsettiğini anlatan Engin, kamuoyundan gelen baskılar üzerine de yer olarak Mersin’i deklare etmişti. Konteyner Limanı yapılması planlanan yer ise şu anda Polipropilen Tesisi için Özel Endüstri Bölgesi ilan edilen yer. Oktay’ın Mersin’de katıldığı toplantıda bunları dile getirdik. Tesis yapıldığı takdirde limanın ve serbest bölgenin gelişemeyeceğini belirterek destek istedik. Bu tesisin Mersin’in kalbine saplanan bir hançer olduğunu söyledik” şeklinde konuştu.
“NE BELEDİYELERİMİZ NE ODALARIMIZ BU KONUYA FAZLA SAHİP ÇIKMADI”
Oktay’ın da bunun olmayacağını, bilmediğini ve araştıracağını söylediğini anlatan Engin, “Ne yazık ki ne belediyelerimiz ne Büyükşehir ne Akdeniz Belediyesi ne de odalarımız bu konuya çok fazla sahip çıkmadı. Destek vermediler. Yani böyle bir tesis olabilir… Böyle bir tesis olabilir de böyle bir tesisin burada olması bizim limanımızın genişleme alanımızın serbest bölgenin genişleme alanının olmaması demektir.” İfadelerini kullandı.
“BÜYÜKŞEHİR VE AKDENİZ MECLİSİNDE BU REDDEDİLMELİ”
Büyükşehir ve Akdeniz Belediye meclislerinde bunun reddedilmesi gerektiğini anlatan Engin şunları söyledi: “Böyle bir günde böyle bir sessizliğin ortasında böyle bir karar çıkmış. Buna asla müsaade etmemeliyiz. Böyle bir tesis gerekli ama yeri burası değil. Bu konuda bütün komuoyunun destek olması gerekir. Şehri yönetenlerin öncülük etmesi gerekiyor. STK’ların sesi cılız kalıyor. Odaların belediyelerin herkesin bir araya gelip söz birliği etmesi gerekiyor. Konteyner limanı için daha vakit geç değil. Bu geçmiş büyükşehir belediyelerimiz ve anki mevcut büyükşehir belediyelerimizin ihmalkarlığından olan bir şey. Birçok oda Büyükşehir’i kızdırmamak, kimse kimseyi kızdırmamak için ses çıkaramıyor.”
Teşekkürederiz...
