Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Kanal 33 TV’de Gündemin Nabzı Programı’nda Fatih Alkar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Koronovirüs nedeniyle Alkan programına Başkan Kızıltan’a kolonya dökerek başladı.
“KRİZ EKONOMİK OLARAK DA BÜYÜK TAHRİBAT YAPACAK”
Programda dünyayı hem ekonomik hem de sağlık açısında kasıp kavuran koronavirüs salgını ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, “Bir biyolojik savaş olduğu herkesin aklından geçiyor. Dünyada yeni bir düzen mi istiyorlar? Para gücünü elinde tutan bir kesimin dünyayı şekillendirmeye mi çalışıyor? Bunlar hep senaryolar. Umarım bu senaryolar gerçek değildir ama düşünmeden de edemiyor insan. Ben geçenlerde bir açıklama yaptım. Virüs şiddetle dünyada yayılıyor ve mücadeleyle ilgili tüm ülkeler önlemler alıyor. Bizim hükümetimiz de önlemler alıyor sağlıkla ilgili. Şimdi tabi biz de ticaret, iş insanlarıyız. Geçenlerde ekonomi güçlü olursa devlet de güçlü olur demiştik. Zaten sıkıntılı bir dönem geçirdik, düzlüğe çıkacağız diyorduk şimdi korona virüs çıktı. İş insanlarıyla görüşüyoruz turizm acenteleri iptal oldu, oteller iptal oluyor, alacağımızı alamıyoruz büyük para sıkıntısına giriyoruz. Yarın KDV; muhtarlar, banka kredileri, vergiler, maaşlar, çalışıp para kazanamazsak ne olacak diyorlar. Kriz ekonomik olarak da büyük tahribat yapacak. Bunu dengeli şekilde önlem almak gerekiyor. Almanya’nın aldığı karar bu işin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Halka sesleniyorum. Lütfen bunu ciddiye alın. Özellikle yurtdışına gidip dönenler evlerinden tavsiye edilen 14 gün boyunca dışarı çıkmasın. Yurtdışından gelmiş olan kişilere hoş geldin ziyaretine gitmeyelim. Ülkemiz çok başarılı önlemler aldı. Biraz sabredip evimizden çıkmayalım. Ülkemiz ve özelinde Mersin olarak bizler de bu sınavı geçeceğiz, buna yürekten inanıyoruz. Şu anda Mersin, tarım ve gıda üretimiyle Türkiye’nin sigortasıdır. Sanayimiz, ihracatçımız, insanımız çalışıyor. Tedbirlerimizi elden bırakmadan, hiçbir sorunu küçümsemeden ama gereksiz bir panik havası da oluşturmadan, duygusallıktan uzak, akılcı şekilde her konuyu izliyoruz. Mersinliler müsterih olsunlar. Kentimizin gıda üretim kapasitesi ülkeye yetecek çaptadır. Kentimizin sağlık altyapısı her sağlık sorunumuzu çözmeye yeter durumdadır. Valiliğimizden yerel yönetimlere her kurum azami ciddiyetle çalışmaktadır. Bu sorunun dünyada yaşanan büyüklüğü göz önünde tutulduğunda ülkemizin önlemleri ve salgını sınırlama başarısı takdire şayandır. Tüm Mersinlilere ve milletimize sağlık ve esenlikler diliyoruz” diye konuştu.
“YİYECEK KONUSUNDA SIKINTI YAŞANMAZ”
“Nakliyeciler sitesine her gün yüzlerce şoför gelip gidiyor başka şehirlerden buralarda da dezenfekte yapılmalı. Burada Büyükşehir Belediyesine büyük görev düşüyor. Bunu da dikkate alırlarsa çok iyi olur. Tren istasyonları, otogarlarda da yapılması çok iyi olur. Almanya işin ciddiyetini görüyor. Küresel bir krize yol açacağını görüp şirketlerini peşinen koruma altına lama niyetini gösteriyor. Bizim hükümetimizin de kararlılıkla bu işin üstüne gitmesi lazım. TOBB Başta olmak üzere birçok iş dünyası örgütü hazine bakanı ile görüşmeler yaptı” diyen Kızıltan, “Bunlar sonunda alınan kararlar var. Bunları Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde açıklayacaktır diye bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde iş dünyasını rahatlatacak önlemler açıklanacaktır. İhracatta son 10 gündür komşu sınırlar kapalı. Yaş meyve sebze ihracatı zorlukla yapılıyor. Bu da dış ticarette ciddi olumsuzluk oluşturuyor. İşadamımız ne bekler? Kredi borcu vardır. Bu borcunu yaptığı işten gelecek gelirle öder ama iş düştü, para tahsilatı azaldı. Kredisini ödeyebilecek durumda değil. Vergisi gelir, sigortası gelir, muhtasarı gelir. Bu tür ödemesi zorunlu olan giderleri karşılamakta zorluğa düşebilir. Para verilmese bile bu borçların ertelenmesini bekliyor iş dünyası. Krizin boyutları ne kadar derinleşir, ne kadar devam eder bilmiyoruz ama çarkın dönmesi, iş dünyasının işten çıkarmalara başlamaması için finans desteği gerekir. Moral bozmak değil, umut vermek istiyorum. Halkımız söylenen talimatlara uyarsa bu işi biz daha rahat atlatabiliriz. Devletimiz de gereğini yaparsa zaten ekonomik olarak iş dünyasının ihtiyaçları ortada. Ertelemeler olursa iş dünyası da rahat eder ve işini sürdürür. Sonuçlanınca da çok kayıp olmaz. Halkımız endişe etmesin yiyecek içecek konusunda Türkiye’de bir sıkıntı çekilmez. Yeter ki panik olunmasın. Günlük ihtiyaçlarımızı normal zamanda giderdiğimiz gibi giderelim. Fırsatçılar derken evlerin kapısını çalıp gelenler polisiye bir konu. Halkımız bu konuda bilinçli olup kimseye kapısını açmasın. Halkımız bazı ürünlere birden hücum etti. Satılmayan ürünler birden satılmaya başlayınca gözünü para hırsı bürüyenler fiyatları artırmaya başladı. Odalar Birliği’nin de talimatı var. Biz de 81 ilimizde tüm Odalar deklarasyon yayınladık. Fiyat artışı yapan, stokçuluk yapan, bu olumsuzluğu fırsata çevirmeye çalışan ticaret erbaplarına karşı disiplin kurullarımızı harekete geçireceğiz. Halkımıza söylüyorum yüksek fiyat tespit ettiklerinde mağaza adı, ürün adı, fiyatını bize bildirmeleri halinde biz de o firmayla ilgili disiplin çalışmamızı yürüteceğiz” şeklinde konuştu.