CHP kendine özgü özellikleri olan bir siyasi parti olarak göze çarpar yıllardır.
Her şey güllük gülistanlık bile olsa ne yapar eder, kendi aralarında bir çatışma yaratır, enerjilerini dışarıya değil içeriye harcarlar.
Diğer illeri bilmem.
Genel merkez böyledir oldum olası.
Bir de Mersin.
Özellikle seçim önceleri ve seçim sonraları bu çatışmayı görürüz.
Seçim kaybedilir;
Aşağıdan yukarıya doğru partinin tüm katmanlarında kavga başlar.
Seçim kazanılır;
Yine kavga başlar.
Bu defa yukarıdan aşağıya doğrudur kavganın yönü.
Birincisinde suçu rakiplere atıp çizilen karizmayı koruma çabası vardır.
İkincisinde;
"Ben" kazandım, ne istersem yaparım algısı yaratıp partiyi kafasına göre "dizayn" etme çabası.
Aşağıdan da baksanız, yukarıdan da baksanız manzara budur Mersin CHP'de.
Bana kızmasın CHP tabanı.
Olanı biteni seyretsin yeter.
Geçtiğimiz günlerde Tarsus'ta esnaflarla buluştu Bay Başkan.
"Esnafımıza, Tarsus'umuza hizmet etmek için çalışıyoruz" mealinde parıltılı cümleler kurdu, gönüllere mesaj gönderdi.
Tecrübeli siyasetçi elbette.
Ayağına gelen topu boşa harcamadı; golü hanesine yazdırdı.
Ama resimlerde Tarsus Belediye Başkanı Bozdoğan'ın olmayışı dikkat çekti.
Öyle ya;
"Ev sahibi" orada olmalıydı normal koşullarda.
Veya;
Ev sahibinin orada olması sağlanmalı veya beklenmeliydi bu etkinlik için.
Bunu ben değil parti tabanı dillendiriyor.
Hem de yüksek sesle.
Şimdi kafalarda sorular var.
"Neler oluyor."
"Baş" diğer organlarla uyuşmazlık mı yaşıyor?.
Yoksa;
Bazı organlar bünyeye isyan mı ediyor?.
Bir de;
Tarsuslu "ağır abi" bir basın mensubunun sosyal medya paylaşımı oldu göze çarpan;
"Irkçılıktan vazgeçin."
Mesaj kime?.
Ve "neden?."
Sahi;
CHP'de neler oluyor?.
Çatlak büyüyor mu?.
"Su" kaçırmaya başlamaz inşallah.
**
Sevdiğim Laflar:
"AKIL KİŞİYE SERMAYEDİR.."