Toros Üniversitesi’nin 2019-2020 Akademik Yılı açılışı, Bahçelievler Kampüsü Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle gerçekleşti. Törene; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in yanı sıra Mersin Vali Yardımcısı İbrahim Küçük, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek, Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sertaç Özveren, Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Kurucu Başkanı Ali Özveren, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törenin açılış konuşmasında ilk sözü alan Endüstri Mühendisliği son sınıf öğrencisi Aylin Kanatlı, “Gelişen teknoloji ile birlikte; geleceği inşa edecek olan beyinlerin yetiştiği üniversitelerimizden mezun olan gençlerimiz uluslararası alanlarda da rekabet içerisindedir. Bu yarışta ön saflarda yer almanın yolu elbette ki; okulda aldığımız bilgiler ışığında kendimizi sürekli yenilemek ve geliştirmektir. Üniversitemiz sadece eğitim alanında değil Öğrenci Toplulukları vasıtasıyla da kendimizi geliştirmemize fırsat sunmaktadır. Ben eğitim sürecimin içerisine koca bir dünya sığdırmaya çalıştım. Kendi bölüm öğrencilerimizden oluşan Endüstri Mühendisliği ve Verimlilik Topluluğumuzun yanı sıra yaklaşık 3 yıldır okulumuzun Tiyatro Topluluğunda aktif olarak yer alıyorum. Toplulukların hem sosyal hayatıma hem de eğitim hayatıma çok büyük katkıları olduğunu buradan ifade etmek istiyorum” dedi.
KORKMAZYÜREK, “5 BİN 280 MEZUN VERDİK”
Toros Üniversitesinin bugüne kadar 5 bin 280 mezun verdiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek ise, “Toplam 33 bölümde, aramıza yeni katılan 850 öğrencimiz ile birlikte toplam 3187 öğrenci mevcudumuzla, büyük bir şevk ve heyecanla eğitim ve öğretime başlıyoruz. Klişeleşmiş bir ifade olmakla birlikte içinde bulunduğumuz zamanları en iyi anlatan ifade olmaya devam ediyor: sürekli bir değişim içindeyiz. Üniversiteler artık kamu ve sanayi başta olmak üzere bulunduğu toplum ile bütünleşik bir şekilde çalışarak insanların daha iyi bir hayat yaşaması için uğraş veren bir yapıya dönüşmektedir. Bu kapsamda, yaşam boyu öğrenme, kalite güvencesi, yenilikçi yönetim anlayışları, liderlik yapma, bilim ve teknoloji üretme bir üniversitenin en temel sorumlulukları haline gelmiştir. Bunu başarabilmek için “bilgi haritasının sınırlarının” tüm bölümlerimiz ve fakültelerimiz tarafından ortadan kaldırılması ve disiplinler arası bütünleşmenin sağlanması gerekmektedir. Sizler iş kurma yeteneklerinizi geliştirmek ve genel kültürünüzü de artırmak zorundasınız. Geleceğin mesleki ve diğer belirsizlikleri karşısında yolunuzu bulabilmeniz ve sadece sanayi güdümlü olmadan insanlığa daha iyi bir gelecek sunabilmeniz için, kendinizi sosyal, kültürel ve sportif alanlarda da geliştirmeniz gerekiyor. Çünkü hepimiz artık sosyal ağlar içinde yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖZVEREN: “TOROS UZUN UĞRAŞLAR VE EMEKLER SONUCUNDA KURULAN BİR HAYALDİ”
Üniversitenin 10. yılı olduğunu hatırlatan Toros Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Ali Özveren de, 10. yıllar çok önemli, biz Cumhuriyet kurulduktan 10 yıl sonra bestelenen marşı hala heyecanla anıyoruz, okuyoruz. Toros Üniversitesi’nin de bu yıl onuncu yılı. Toros uzun uğraşlar ve emekler sonucunda kurulan bir hayaldi. 55 sene önce Mersinde ki idealist öğretmenler eğitimin önemini fark ettiler ve Atatürk’ün “Mersinliler, Mersin’e sahip çıkınız” sözünden yola çıkarak bir okul kurdu ve o okul ilk günkü heyecanla devam ediyor” şeklinde konuştu.
“MERSİN’İN BİR ÜNİVERSİTE KENTİ OLMASINI ÖNEMSİYORUM”
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, gençlerin yöneticileri geleceğe bağladığını ve kendilerine görev ve sorumluklarını hatırlattıklarını ifade ederek, “Ben eğitim-öğretim gördüğünüz şehrin belediye başkanıyım. Benim görevim sizler açısından çok önemli. Sizler buraya gelirken her birinizin velileri sizleri bana teslim etti. Bu kentin huzurlu, güvenli, çağdaş, yaşanabilir ve sizlere umut verebilen bir kent olmasından sorumlu bir insanım. Bu bilinçle belediye başkanlığı görevimi ifa etmeye çalışıyorum. Eğitim sadece bizim toplumumuz için değil, dünyada önemli bir önemli alan. Birçok gelişmenin kapısını açan eğitim ve öğretimdir. Türkiye’de önemli sorunlar yaşanıyor ve birçok sorunun temel kaynağı demokrasi anlayışıdır. Türkiye’de eğitim sorunluysa, demek ki Türkiye’nin demokrasisinde bir sorun var demektir. Eğer üniversiteler özgürce düşünemiyorsa ve tartışamıyorsa, üniversiteler idari ve mali açıdan özerk değilse, siyasetin, iktidarın tahakkümü altındaysa burada çok önemli sorun yaşanıyor demektir. İşte demokrasi kaynaklı bir sorun alanı eğitim. Türkiye de böyle. Tabi ki bunları aşacak olan sadece siyasiler, öğrenciler, hocalarımız, aydınlar değil, tüm Türkiye’de yaşayan toplumun bireyleri olarak bu sorunları aşmakla mükellefiz. Üniversiteler kente önemli değerler katıyor. Ben Mersin’in bir üniversite kenti olmasını önemsiyorum. Üniversitenin olduğu yerde o şehrin, o coğrafyanın sosyolojik yapısı süratle değişiyor. Önemli ekonomik değişiklikler oluyor. Mersin’de de 4 üniversite ve 60 bin civarında bir öğrenci kitlesi, eğitim veren çok değerli, iyi yetişmiş hocalarımızın olması bizim kentimiz için çok önemli bir şans. Biz belediye olarak öğrencilerimizin hayatını Mersin’de nasıl kolaylaştırabiliriz diye düşünmek zorundayız. Ekonomik sıkıntılar, ailelerin çocuklarının eğitimine vereceği katkıları sınırlıyor. Bu konuda önemli katkılar yapmaya çalışıyoruz” dedi.
“BİR ÜLKENİN ZENGİNLİĞİ, EĞİTİM DÜZEYİNİN YÜKSEKLİĞİ İLE ÖLÇÜLÜR”
Seçer, Mersin’de bu yıl üniversiteyi kazanan 7 binin üzerinde öğrenci bulunduğunu ve Büyükşehir Belediyesi olarak da öğrencilere eğitim yardımında bulunduklarını belirterek, “Mersin’de çocuklarımızın ders ve okul dışı zamanlarını geçirebileceği alanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu yapmak zorundayız. Eğitim-öğretim dendiği zaman sadece dört duvar arasında ya da bir okul kampüsünde akademik öğretim görmek, matematik, fizik, kimya gibi pozitif bilimler yapmak bir başına eğitim olmuyor. Eğitim çok geniş bir kapsam. Derslerin dışında hayatta da bazı alanların olduğunu gençlerimizin görmesi lazım. Gören gençlerimize de bizim imkanlar yaratmamız lazım. Gençlerimiz kültür, sanat, spor gibi alanlara yönelecekse, bu alt yapıyı da yapacak olan devlettir. Sosyal devlet olmak böyle bir şeydir. Bu konuda belediyemiz tabi ki çalışmalar yapıyor” ifadelerini kullandı. Mersin Üniversitesi’nin olduğu cadde üzerinde üniversite öğrencileri için kurdukları Çamaşır Kafe’den ve sabahları üniversite girişinde verilen çorba dağıtımı hizmetinden söz eden Seçer, “Mersin, çok daha fazlasını hak ediyor. Bizim elbette ki Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda giden, o siyasi akımın, mücadele grubunun ardılları olarak farklı bir düşünce içerisinde olmamız mümkün değil. Biz Türkiye’de çağdaş ve laik bir eğitim istiyoruz. ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir!’ diyen anlayışın izinden gitmek zorundayız. Yoksa bu çağ içerisinde de ülkelerle mücadele etme şansımız yok” dedi. Seçer, Türkiye’nin çok zor bir coğrafyada bulunduğunu, ancak 100 yıl önce kazandığı laik Cumhuriyet sayesinde dimdik ayakta durduğunu söyledi. Komşu ülkelerin durumuna ve oralarda yaşanan gelişmelere dikkat çeken Başkan Seçer, “Bir ülkenin gelişmişliği, yer altı zenginliklerinin olması ile ölçülmüyor. Bir ülkenin zenginliği, eğitim düzeyinin yüksekliği, demokrasisi, hukuk devleti olması ile ölçülüyor. Ülke böyle gelişmiş bir ülkedir. Bunun da yolu işte bu sıralardan, eğitim yuvalarından, eğitim kurumlarından geçiyor. Belediye başkanınız olarak çok samimi duygularla söylüyorum; sizleri seviyoruz, sizlere güveniyoruz, inanıyoruz, sizlerin yanındayız, sizlerin güvencesiyiz. Biz olduğumuz sürece lütfen kendinizi bu şehirde iyi hissedin. Sizlere başarılar diliyorum. Yeni eğitim ve öğretim yılında hepiniz çok başarılı olun. Siz başarılı oldukça ülke başarılı olacak, ülkemizi kalkındıracaksınız” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, “Dilimiz Kimliğimizdir” konulu açılış dersi verdi..
Teşekkürederiz...
